Müziğin beynimizde anılarımızın olduğu bölgeye ulaştığını ve en son kaybedilen bellek olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülay Kenangil, bu yüzden müzik terapi ile demansı tedbire konusunda son yıllarda yapılan bilimsel çalışmaların süratle arttığını belirtti.
Müzik terapinin çok eski yıllardan beri nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanıldığını hatırlatan Prof. Dr. Gülay Kenangil, “Alzheimer hastalarında müzik terapi ile anksiyete ve depresyon azalmış, bellekte güzelleşmeler olduğu gözlenmiştir. 2018 yılında yapılan bir çalışmada hafif orta ve ağır demansı olan 300’e yakın Alzheimer hastası müzik söyleyenler, yalnızca yazı okuyanlar ve denetim kümesi olarak 3 kümeye ayrılmıştır. 3 ve 6 aylık değerlendirmelerde müzik tedavisi alan hastaların, yazı okuyan kümeye nazaran konuşmada akıcılıklarını daha fazla güzelleştirdikleri, psikiyatrik semptomlarının daha fazla azaldığı ve bakım verenlerin meşakkatlerinin öteki kümeden daha iyi olduğu gözlenmiştir” diye konuştu.
3 HASTADAN 2’Sİ BAYAN
Dünyada yaklaşık 50 milyona yakın Alzheimer hastası olduğunu belirten Kenangil, ülkemizde ise yaklaşık 1 milyon kişinin Demans hastalığı ile gayret ettiğini, 600 bin kişinin ise Alzheimer hastası olduğunu tabir etti.
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle ihtarlarda bulunan Prof. Dr. Gülay Kenangil, “Demans, genel manada ‘bunama’ demektir. Alzheimer hastalığı ise, tüm bunamaların yüzde 60-80’ini oluşturan en sık görülen bunama nedenidir. Bu yüzden birden fazla vakit bunama ve Alzheimer hastalığı, birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Bunama yaşlı nüfusta hastalık ve mevt nedenlerinin başında gelir. Alzheimer çoklukla 65 yaş civarında başlar ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Hastaların 3’te 2’sini bayanlar oluşturur” diye konuştu.
AİLESEL ALZHEIMER 30’LU YAŞLARDA BAŞLAYABİLİR
Alzheimer hastalığı çoklukla 65 yaş civarı başladığının altını çizen Kenangil, “Yaş, aile öyküsü ve kalıtım, Alzheimer için değiştirilemeyen risk faktörleridir. Anne, kardeş ya da çocuğunda Alzheimer hastalığı olanlarda risk fazladır. Ailede birden çok aile ferdinde varsa, risk daha da artar. Alzheimer erken yaşta da başlayabilmektedir. Tam olarak neden erken yaşta başladığı bilinmemekle birlikte olayların birçok aileseldir. Buna ‘Ailesel Alzheimer Hastalığı’ denir ve bu hadiselerin birçok 30-50’li yaşlarda Alzheimer geliştirirler. Bu şahısların ailelerinde kuşaklar boyunca hasta olan bireyler vardır. Kalıtsal ya da çevresel faktörler ya da her ikisi de hastalıkta rol oynar” açıklamasında bulundu.
ŞEKER, OBEZİTE VE HİPERTANSİYONDAN UZAK DURULMALI
Alzheimer hastalığında tedbir alabileceğimiz, değiştirilebilen birtakım risk faktörleri olduğunu işaret eden Prof. Dr. Gülay Kenangil, Alzheimer Birliği ve Dünya Demans Konseyi’nin tertipli antrenman yapan ve kalp-damar hastalıkları için risk faktörlerini (şeker hastalığı, obezite, sigara, hipertansiyon) tedavi ettiren yahut azaltan bireylerde demans riskinin azaldığının kanıtlandığını bildirdiğini belirtti.
Alzheimer hastalığında iltihap ve insülin direncinin nöronlara ziyan vererek beyin hücreleri ortasındaki bağlantıyı engellediğine dikkat çeken Prof. Dr. Gülay Kenangil, bu nedenle şekerden de uzak durulması gerektiğini vurguladı.
SIK İDMAN YAPANLARDA DAHA AZ DEMANS GÖRÜLÜYOR
Fizikî olarak faal şahısların daha az sıklıkta demans ve bilişsel bozukluk geliştirdiğinin, her geçen yıl artan sayıda çalışma ile gösterildiğini söyleyen Prof. Dr. Gülay Kenangil, şöyle devam etti:
“Egzersiz beyinde hücreler ortası temasları güçlendirir ve yeni kontakların oluşumunu uyarır. Bunun dışında uyku bozukluğu da bilişsel işlevleri bozarak demans riskini artırabilir. Sağlıklı beslenme ve ömür uzunluğu öğrenmenin bilişsel bozukluğu azalttığına dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Travmanın demansa yol açtığı konusunda çalışmalar vardır, fakat Alzheimer hastalığı ile direkt bağ kurulamamıştır.”
HAVA KİRLİLİĞİ DE RİSKİ ARTIRIYOR
Prof. Dr. Gülay Kenangil, hava kirliliği ile yapılan bilimsel çalışmalarda ve kimi epidemiyolojik datalara dayanarak, hava kirliliğinin Alzheimer hastalığı için potansiyel bir risk faktörü olabileceğinin de argüman edildiğini kaydetti.
Alzheimer’a karşı Akdeniz metodu beslenme teklifinde de bulunan Kenangil, “Meyve, zerzevat, baklagiller, fındık, zeytinyağı, tam buğdayın kalp damar hastalıklarını azalttığı kanıtlanmış olduğu için demans hastalarında da riski azalttığı düşünülmekte ve önerilmektedir” açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet
