“Depremzedelerin daima oyalandığını ve nezaket kuralları içindeki yaklaşımlarının yanlış değerlendirildiğini” savunan Haydar Özkan, partilerin Dünya Bankası’ndan kredi çıkmasının akabinde sıkıntıların halledebileceği yanılgısı içinde olduklarını söyledi. Belediyenin verdiği kredinin onaylanması durumunda en fazla 6 bin 500 orta hasarlı daireye tahlil olabileceğini lisana getiren Özkan, 69 bin hane için belirsizliğinin devam ettiğini lisana söyledi.

Az hasarlı binalarda ikamet eden vatandaşların depremzede sayılmadığını söyleyen Özkan, “Depremzedelere de yardım olarak hiçbir şey yapılmıyor. Sarsıntının üzerinden 11 ay geçti. Bu süreçte en az 22 bin Türk lirası kira ödedi ve ödemeye devam ediyor. Birebir vakitte meskenlerini yeni almış ama sarsıntı devrinde yıkılmış ya da yıkılacak meskeninin de kredisini ödüyor. Tekrar yapılacak meskenine de kredi ödeyecek. Depremzedeler ne yapsın?” dedi.

Yüzde 30’luk emsal artışının olmaması durumunda paralarını ödeyemeyeceklerini belirten Özkan konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz depremzedeyiz, bizim konutumuz yıkıldı. Yıkılan meskeni tekrar dikmek devletin vazifesidir. Devletimizden sıfır faizli kredi istiyoruz, o sıfır faizli kredi çıkmaz ise, biz yeniden hayatta kalamayız. Depremzede bu kadar yalnız bırakılmamalıdır. Zelzele vergisi nerede? Biz hiç sormuyoruz. Siyaset olacak diye bu türlü şeylerin içerisine girmek istemiyoruz. Sarsıntı vergisini herkes ödedi mi? Hala sarsıntı vergisi ödüyoruz lakin zelzele kredisi alamıyoruz”

Cumhuriyet