TBMM Genel Heyeti’nda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs; iktidarın memur ve emekli maaşına yüzde 35 artırım yapılacağı açıklamasını yaptığını belirterek, “Bu yalancı artırım telaffuzuna AK Parti Genel Başkanvekili Sayın Numan Kurtulmuş da alet oldu. Tüm memur ve emeklilerinin yüzde 35 oranında arttırma kararı aldıklarını söyledi. Umarız ki kelamlarının ardında dururlar ve artış yaparlar” dedi. Örs, memur ve emekliye verilen her artırımın enflasyonun altında eridiğini kaydederek, “Milyonlar geçem sıkıntısına düşmüşken onları aldatmaya hakkınız yok” diye konuştu. Örs, ülke iktisadını geldiği duruma ait konuşurken, AKP Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak ortaya girdi. Örs, Bak’ı Trabzon’da gezdirip işsiz gençlerle görüşmeye davet etti. Örs, “Bana laf yetiştireceğinize dolara yetişin dolara, zeytin yağına yetişin. Kömürün fiyatına yetişin. Sabırla dinleyeceksiniz” dedi.

“DEVLET GELENEĞİNİ İÇSELLEŞTİRMİŞ BİR İÇİŞLERİ BAKANI…”

İYİ Parti Küme Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi üzerine konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün, milletimiz için hayati ehemmiyete sahip İçişleri Bakanlığı’nın başına atanmış Sayın Süleyman Soylu’yu bütçe sunumu yapmak üzere dinleyeceğiz. Temennimiz Sayın Bakanın, Sayın Cumhurbaşkanı’na arz-ı hürmetlerini sunduktan sonra – alışkanlıklarının dışına çıkarak – ayrıştırıcı ve tehditkâr telaffuzlardan oluşan bir konuşmadan fazla, gerek şahsına, gerekse bakanlık icraatlarına yönelik bizim için sav, yargı için ihbar niteliğinde olan kamuoyunun gündeminden düşmeyen soru işaretlerine açıklık getirecek bir konuşma dinlemektir.

Devlet yönetmek yandaşı güçlü etmek yerin değildir. Devleti yönetmek ciddiyet ister. Bilhassa İçişleri Bakanlığı üzere kıymetli devlet kurumlarının ulusal davalarımız çerçevesinde günlük siyasi çekişmelerden azade olarak yönetilmesi gerekir. Devlet geleneğini içselleştirmiş bir içişleri bakanı gelecek seçimleri değil jenerasyonları düşünür.

“KİRLİ, KARANLIK İLİŞKİLER…”

İzan ve liyakat sahibi bir İçişleri Bakanı; kirli, karanlık alakalar, izaha muhtaç itham ve argümanlarla değil, memlekete hizmetleriyle anılır ve o denli yad edilir. Günlük siyasi polemikler, kirli ve karanlık alakalar, izaha muhtaç itham ve savlar tarafından kuşatılmış bir siyasetçi devlet adamı olma hüviyetini kaybeder. Bu çerçevede, İçişleri Bakanı’nın sahip olduğu sorumluluğun bilakis hareket etmesi, koltuktan aldığı güçle, tehdit ve şantaja dayalı ayrıştırıcı bir üslubu benimsemiş olması Türkiye Cumhuriyeti açısından büyük bir talihsizliktir.”

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Dervişoğlu’nu “karanlık ilgiler” kelamları ile ilgili uyardı.

Dervişoğlu, “Siyasi literatürümüze, ‘Cumhurbaşkanımızın talimatıyla’ kavramını yerleştiren, devlet adamlığını yok etmiş bu sisteme yönelik hürriyetçilik ve şahsiyetçilik konuşmamı yapmıştım. İktidar partisi milletvekilleri yanlış anlayarak, reaksiyon gösterdiler. Bu reaksiyonları bir suçluluk psikolojisinin tezahürü olarak pahalandırmıyor, tersine müsamahayla karşılıyorum” dedi.

Dervişoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

• Ahlakla bağdaşmayan siyaset çaycıyı çorbacıyı tutuklayıp, ne kadar kodaman FETÖ’cü varsa borsa kurup özgür bırakmaktır. Kara para aklayan suçluları yakalamak ve adalete teslim etmek yerine, onları yurt dışına kaçırmaktır. Asli misyonu kamu nizamını sağlamak olan kimselerin kamu tertibini bozmak gayesiyle kendi yandaşlarına kayıt dışı silah dağıtmaktır. Çeşitli bakanlıklarda birtakım bürokratları örgüt suçlaması üzerinden tehdit ederek, eş dost akraba üzerinden maddi çıkar temin etmektir.

SOYLU, DERVİŞOĞLU’NA KARŞILIK VERDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kelam alarak Dervişoğlu’na şu cevabı verdi:

“Biraz evvel İYİ Parti Sözcüsü şahsımı tüm konuşması boyunca gaye alarak kirli ve karanlık bağlar ağının içerisinde olduğumuzu, koltuktan aldığımız güçle de tehdit ve şantaj yaptığımızı tabir etti. Sayın Dervişoğlu karşı karşıya kaldığı iftara ve palavralara teslim olan bir karakter ortaya koymuştur. Palavraya karşı savaşmak bir insanın en erdemli hakkıdır. Bu hak, koltuk için bir şahsa verilmez. Bu hak, cürüm örgütlerinin sırtını yere vurduğumuz için, karşı karşıya kaldığım bu iftirada bu hak insan olduğumuz için var.

Ahlaklı siyasetten bahsettiniz. Çok üzüldüğümü söz etmek isterim. Konuşmamın bu kısmını akşam yapacağım. Burayı ve buradan farklı konuşma yapmanın haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ahlaklı olmayan siyasetten bahsediyorsunuz. Yanlışsız söylüyorsunuz. 20 dakika burada konuştunuz. Türkiye terörle gayret ediyor, bir tek cümle sarf etmediniz. Belediyelerde benim, bürokratları tehdit ettiğimiz söylüyorsunuz. Lakin HDP’nin, CHP’nin ve PKK’nın kent yapılanması içerisinde olduğu belediyelere payandalık yaptığınızı ahlaklı siyasetle bağdaştırmıyorsunuz.

“HDP İLE İLGİLİ KELAM SÖYLEMEK ZORUNDA DEĞİLİM”

Soylu’nun bu kelamlarına CHP ve HDP sıralarından reaksiyon geldi. İYİ Partili Dervişoğlu, bir defa daha kelam aldı. Dervişoğlu, “Sayın Bakan ile ilgili ithamlar gündeme geldiğinde şu açıklamayı yaptım. Sayın Bakanın terörle çabasını bildiğim için sözlerimi seçerken itina gösterdim. Hayatım boyunca ben de hakaret ve iftiralara göğüs gerdim. Bir politiğe ithamlarla alakalı olarak da şunu söylemiştim. ‘İddialar muteber midir bilmiyorum, bundan sonra vazife savcılığa düşer.’ Bir şeyi de söylediniz. HDP’ye payanda olmak. Ben her siz TBMM’ye teşrif ettiğinizde HDP ile ilgili kelam söylemek zorunda değilim” dedi.

“HALK İRADESİNE KAYYIM ATADINIZ”

“SELAMİ ALTINOK YOK”

CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel ise Bakan Soylu’ya şöyle karşılık verdi:

• Evvel ne yapılmaya çalışıldığını teşhis edelim. Komitede ne oldu. Sen bana yan bakamazsın diye arbede çıkarak. Ben Erkan Aydın’a laf atıldığını birinci sefer gördüm. Adalet ve Kalkınma Partisi ardına alıp da arbede çıkarmaktan öteki hiçbir fonksiyonu olmadığını gördüm. Düşünün ki İçişleri Bakanlığı konuşuluyor. Kümesinde Aksaray Valisi, Emniyet Genel Müdürü var. İçişleri Bakanlığı bütçesinde konuşmuyor. Selami Altınok neden yok. Neden yok biliyor musunuz? Beyefendi kendi paçasını kurtarmak için basına servis ettiği metinde, Selami Altınok üzere birini, 15 Temmuz gecesinin alnı açık bireyini FETÖ’cülükle suçlayacak kadar küçüldüğü için Selami Altınok yok.

BEŞTAŞ: BAKAN BENİ TEHDİT ETTİ

Beştaş, “Bakan Beyefendi ‘Akşam göreceksin başını öne eğerek çıkacaksın’ diye tehdit etti. Bakan Beyefendi biz HDP Milletvekilleri olarak sizin kumpaslarınıza karşın tek bir saniye diz çökmedik, boyun eğmedik, teslim olmadık. Üstelik o sizin yönettiğiniz İçişleri teşkilatı var ya. Emniyet, vali, kaymakam, yargı sizde. Oturup geçersiz kanıt üretiyor, bizler hakkında soruşturma ve dava açıyorsunuz. Valilerinize talimat veriyorsunuz. HDP’nin bütün aktiflikleri yasaklanıyor. Valiler direkt AKP’nin vilayet lideri olarak çalışıyor. Sizin sayenizde, sizin talimatınızla. Hukuku yerle bir ettiniz. Hak iradesine hürmet göstermeyi öğreneceksiniz” diye ekledi.

Cumhuriyet