İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da 107. Devir Kaymakamlık Kursu Açılış Programı’nda konuştu. Bakan Soylu, Garê’deki ölümlerle ilgili, “Birilerinin dediği üzere konuk etmediler. Direkt azap ettiler, sonunda da öldürdüler” tabirlerini kullandı.
CHP ve ÂLÂ Parti önderleri ile Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’la görüşmelerinden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu’nun olayda sorumluluğun Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söylemesinin hayatının en büyük hayal kırıklığını yarattığını belirten Soylu, “PKK’nın karşısında daima birlikte bir cephe olabilmek fırsatını kaçırdık” dedi.
Soylu’nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
DEDİKLERİ ÜZERE KONUK ETMEDİLER, DİREKT AZAP ETTİLER: Hesabı herkes açık açık konuşsun. Bize karşı farklı bir davranışları olur ölçüsüyle hareket ediyor. Herkesi yakar. bu dünyada da öteki dünyada da. Geçen hafta Gara’da 13 günahsız insanın başına kurşun sıktılar. 6 yıldır ellerinde azap ettiler. Birilerinin dediği üzere konuk etmediler. direkt azap ettiler, sonunda da öldürdüler. Üniversitelerde slogan atan ihtilal devrim diye baş ütüleyen bayatlamış sol örgütlerden bir tane kınama var mı? Yoktur. Olmaz da olamayacak da. Teröriste terörist diyoruz. Dediğimiz vakit bizi eleştiriyorlar. Öcalan için özgürlük yapan, aksiyon yapan beşere biz ne diyelim. Geçenlerde yalnızca yalakalık olsun diye tekrar vekiller kelamda tecrit kalksın özgürlük gelsin diye açıklama yapmaya kalktılar. Yapabilirler mi? Yaptırır mıyız? Buna müsaade eder miyiz? O siyasi partiye reaksiyon verdiğimizde bunu diyemezsiniz, 6 milyon insanı temsil ediyor diyorlar. O temsil ettiğin beşerden kimileri 537 gündür kapında bekliyor. Hakaret edeceğinize ilgilenseydiniz.
DEVLET ADABI ENAYİLİK DEĞİLDİR: Lafa geldi mi lisan pabuç, bizim itiraz ettiğimiz bahis şudur. Terör örgütü olduğu açık, cürüm açık.. Terörist olmak kabahattir. Ancak kabahatli biziz. -Mış üzere yapılacak, söylenmeyecek, siyasi nezaketi beklenecek, yok efendim devlet adabı beklenecek. Kimse kusura bakmasın enayilik bir devlet adabı değildir. hele bu devletin adabı hiç değildir. Biz olayın çabucak akabinde sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla iki sayın genel lidere gittik. Olayı tüm çerçevesiyle kendimize ilişkin konuları tüm samimiyetimizle, tüm olan bitenin detayıyla kaçırıldıkları andan katledildikleri ana kadar olan süreci namusumuzla, onurumuzla, devlet adabıyla söz ettik. Ortak yazgıda, tasada, kıvançta birlikte olduğunu düşündüğümüz insanlara karşı ortaya koyduğumuz bir sorumluluktur. Bu sorunluluk gerçekten olayların çerçevesi içerisinde. Ne kadar nezaket ortaya koymuşsak beklediğimiz de odur. biz bu periyodun gereklerini yerine getiriyor değiliz, geleceğimize miras bırakıyoruz. Yanlışsız alışkanlıklar, yanlışsız gelenekler. Bu tip periyotlarda polemikleri bir tarafa bırakıp yarına ilişkin bizden sonra geleceklere yanlışsız davranış anlayışını emanet etmek. Hepimiz insanız. Sözümüzde, lafımızda kesinlikle eksiğimiz vardır.
KILIÇDAROĞLU SIKINTIYI SİYASİ TARTIŞMAYA DÖNÜŞTÜRDÜ: Sayın Kılıçdaroğlu’nun bizim gerimizden güya bu ayrıntıları anlatmamışız üzere görüşmeden çıkar çıkmaz küme toplantısında sıkıntıyı siyasi tartışmaya dönüştürüvermesi, sorumlunun sayın Cumhurbaşkanımızı olduğunu söylemesi PKK’yı aklamaktan, üstünden yük almaktan, bu acı olayı bir siyaset gereci haline dönüştürmekten diğer bir şey değildir. Çok üzüldüğümüzü, yaralandığımızı, anlattıktan sonra metnin bir kesiminin bile değişmemiş olduğunu dinlerken üzülerek müşahade ettik. Yaşın büyük olması kusur yapılmayacağı manasını taşımaz. Gelmişiz, anlatmışız, ne kadar sorunuz varsa buyurun cevaplamaya hazırız demişiz. Ondan sonra sayın Cumhurbaşkanımızın üzerine yıkmaya çalışmak PKK’yı aklamaktır.
EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIKLARIMDAN BİRİYDİ: PKK’nın karşısında daima birlikte bir cephe olabilmek fırsatını kaçırdık. Bu tarihi bir fırsattı. Bu kalleşliğe daima birlikte fatura ödettirebilmek fırsatını kaçırdık. Bu türlü yapılmamalıydı. O küme toplantısını dinlediğim an yaşadığım hayal kırıklığı hayatımda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarımdan biriydi. Hüzünlüyüm, yalnızca söyleyeceğim bu. Terör örgütünün yapmak istediği açıktır. 6021 sivil insanı niye katletti. Bunun yanıtı var mı? Var. ‘Ya benimsin ya kara toprağın.’ ‘Ya bana tabi olursun ya sana canınla bedelini ödetirim.’ Burada yıllarca bu politikayı güttüler. Korkutma, ürkütme, hayatıyla korkutma ve kendine tabi etme. Periyot dönem yaptıkları katlin sebebi de budur. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
