Bahçeli’nin açıklamasından öne çıkan satır başları:
Hakikaten de ulusal sinemanın en değerli vazifesi Türk milletinin öz kıymetlerini yakalamak ve beyaz perdeden bu kıymetleri yansıtmaktır. Kartal Tibet milletimizin takdirini kazanmıştır. Ulusal hafızalara kazınan sayın Tibet son seyahatine uğurlanmıştır. Elbette Yeşilçam’a damga vuran sayın Kartal Tibet’e Allah’tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle sinema dalında yaşanan sıkıntıların tahlili konusunda atılacak her adıma, yapılacak her iyi niyetli teşebbüse takviye vereceğimizi buradan belirtmek istiyorum.
KILIÇDAROĞLU’NU AMAÇ ALDI
Zillet İttifakı ile başkayız, gayrıyız, uzağız. Zira yalancı, inkarcı değiliz. Zira gece öbür gündüz öteki değiliz.
İstanbul Mukavelesi’nin çarpıtılması, İstanbul Kanal’ı maksat alan bayağı ataklar ve Katarlı öğrencilerin imtihansız üniversite okuyacaklarına yönelik kara propagandalar Türkiye’yi güç duruma sokmaya yönelik taktik adımlardır. Kılıçdaroğlu, Tank Palet fabrikasını sattılar palavrasını söylüyor. Yardımcısı Öztrak, daha geçen hafta basının karşısına çıkıp ‘Ne satması?’ diyor. Bunlar sahiden yalancının daniskasıdır.
Kılıçdaroğlu, paylaştığı bir görüntüde ‘beni mahpusa atmak istiyorlar’ diye yakınıyor. Meğer hakkında düzenlenip, TBMM’ye gönderilen fezlekelerin içeriğinden hiç bahsetmiyor. Buna hiç cüret edemiyor. Kılıçdaroğlu, mağduriyet pozlarını bıraksın da, hangi kelamlarının, hangi aksiyonlarının kanunlarla çeliştiğini düşünsün. Türk mahkemelerinin önünde herkes eşittir. Vazifesi ve taşıdığı unvanı ne olursa olsun, hiç kimse hukuktan üstün değildir. Geçen hafta 21 milletvekilini kapsamına alan fezlekeler TBMM’ye intikal etmiştir. Gazi meclis, cürmün barınağı, hatalıların sığınağı, kanun kaçaklarının meskeni ve yeri olamaz. Fezlekeler bir an evvel Genel Kurul’a getirilmeli.
‘SÖZ VERİYORUM BİRİNCİ SEFER CHP’YE TAKVİYE VERECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, bir orta yollara düşüp adalet arıyordu. Akılsız başının ceremesini ayaklarını çekiyordu. İşte fırsat, işte ortam. Saklayacağı, gizleyeceği, utanacağı ilgiler ağı bulunmuyorsa çıksın mahkeme karşısına versin suçlamaların hesabını. Dolandırıcı Tosuncuk nasıl bedel ödeyecekse, Kılıçdaroğlu da ödesin. Kılıçdaroğlu kendine güveniyorsa dokunulmazlığın kaldırılmasına şahsen kendisi ön ayak olmalı. Kelam veriyorum birinci sefer CHP’ye takviye vereceğiz.
Biz onurlu Cumhuriyet Savcılarına güveniyoruz. Bağımsız yargı vakti geldiğinde her beşere lazımdır. Hukuka mecnun gömleği giydirmek kimsenin harcı değildir. Ellerine şehitlerimizin kanları bulaşan, PKK’nın tasması boğazına geçen HDP’li vekillerin fezlekelerinin görüşülmesi neden gecikmektedir? Daha ne olacaktır? TBMM Lideri’ni misyona davet ediyorum. Karma Kurulu sorumluluğu ifa etmeye çağrıyorum.
AYM’YE ‘GERGERLİOĞLU’ REAKSİYONU
Anayasa Mahkemesi HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu ferdi müracaatında hak ihlali hükmederek tahliyesini istemiştir. PKK propagandası yaptığından ötürü 96 gündür Sincan cezaevinde bulunan kelam konusu karanlık şahsın, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğinde AYM karar vermiştir. Yani CHP’li Berberlioğlu üzere Gergerlioğlu’na da milletvekilliğine dönüş yolu açılmıştır. Terör propagandası nasıl oluyor da, hak ihlali olarak bedellendiriliyor? Bununla birlikte günü geldiğinde dağdaki eşkıya için de hak ihlali kararı verilecek midir?
Anayasa Mahkemesi bölücüler lehine hak ihlaline hükmederken, devletimizin, milletimizin, şehitlerimizin tartışılmaz hak ve tarihi çıkarlarını gasp ettiğinin farkına ve şuuruna ne vakit varmayı planlıyor? Anayasa Mahkemesi bu çeşit davalara terör örgütlerinin hücre konutundan ya da mağara deliklerinden mi bakıyor? Ne hakkı, neyin ihlali? Ne vakittir hainin hakkı oluyormuş? Genel Kurul’da dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili tezkereye MHP milletvekilleri tam takım ile evet diyecektir. PKK’nın siyaset kolu olanlara sessiz kalamayız. Hukuk kararını versin, sonucu ne olursa olsun biz de saygılı duyalım lakin hiç kimse bölücülerin hak ihlalina maruz kaldıklarını tez etmesin.
AKŞENER’E REAKSİYON
İP’in lideri anlaşılan tekrar bilye dağıtmış… İP Lideri, bizim ve AK Parti’nin HDP’yi şeytanlaştırdığını tabir etmiş. Bu bayan HDP’nin aslında şeytan olduğunu bilmiyor mu? Şeytana açık yada zımnî takviye çıkmak, bir kez ayan beyan günahkarlıktır. İP’nin HDP’nin tabanında ne işi vardır? İP Lideri bu argümanını ispat etmek zorundadır. Kandil ve Pensilyanya ortasında İP’ten köprü kuranlar bunun bedelini ağır ödeyecektir.
Kürt’ten terörist olmaz! Kürde terörist denmez. Terörist PKK’dır, FETÖ’dür, DEAŞ’tır, DHKP-C’dir. Kürt kökenli kardeşlerimin terörle hiçbir ilişkisi yoktur, var diyen varsa vatan hainidir. İP Lideri Kürt kardeşlerimizden özür dilemelidir.
SOYLU’YA TAKVİYE VERDİ
Özellikle terörle çaba alanında ismini altın harflerle yazdıracak İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu’ya yapılan prestij suikastlerini, siyasi linç teşebbüslerini tasayla asla fakat asla kabul etmediğimizi tarihe not olarak düşmek istiyorum. Kim demiş sayın Soylu yalnız diye? Kim demiş sayın Soylu kimsesiz diye? Türkiye Cumhuriyetinin İçişleri Bakanı misyonunu vatan ve millet sevgisiyle yerine getiren, gece gündüz demeden bölücü terörle uğraş eden mert ve millet perver bir devlet adamıdır. Hakkında ne söylenirse söylensin bizim bölücüler ile iş tutan, terör örgütlerine hayranlık besleyen odaklara aldırış etmemiz mümkün değildir. MHP ve Cumhur İttifakı kararını çoktan vermiştir. Biz 1000 yıllık kardeşliğin safındayız.
Cumhuriyet
