CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, Rize’de STK temsilcileri, meslek odaları ve kanaat liderlerinin yer alacağı toplantı için sabah saatlerinde geldiği Trabzon Havalimanı’nda partiler tarafından ve horon gösterisiyle karşılandı.
Gösteriyi izleyen Kılıçdaroğlu, kara yoluyla gittiği Rize’de kahvaltıda bir ortaya geldiği bayan çay üreticileriyle görüştü.
Görüşme sonrası açıklama yapan CHP başkanı Kılıçdaroğlu, “Rize deyince akla doğal olarak çay geliyor. Dünyanın neresine giderseniz, bir Rizeli ile karşılaşınca ortak sıkıntınız çay olur. Burada da çay sorunu var, üreticilerinin problemleri var. Az evvel içeride bayan kardeşlerimiz ile konuştum; malum çay toplama konusunda, çay fidanlarının bakımı konusunda en büyük emeği harcayan şahıslar, Rizeli bayanlar. Onların sıkıntıları var, fiyatlardan mutlu değiller, bu fiyatların yükseltilmesini istiyorlar. ‘Bizi özel bölüme mahkum etmeyin. Topladığımız eserin hakkını almak istiyoruz, alın terini almak istiyoruz, emeklerimizin boşa gitmesini istemiyoruz.
Biz mahkum etmeyin. Münasebetiyle devlet eseri alsın, istiyorsa özel bölüme satsın’ diyorlar. Münasebetiyle var olan yapıdan harikulade bir rahatsızlık var. Bu rahatsızlığın giderilmesi konusunda ve bir kanun teklifi hazırladık. Kanun teklifinin parlamentoya verdik. Buradan bütün partilere açık ve net davet yapıyorum; Rizeli çay üreticinin sıkıntısını çözmek istiyorsanız o kanun teklifini Meclis’ten geçirelim, bir arada geçirelim hatta istiyorsanız bu kanun teklifini CHP değil onlar versinler, destekleyelim. Bunun tamamı yapılabilir ve bu sorun aşılabilir, çözülebilir” dedi.
‘ALIN TERİNE BEDEL VEREN PARTİYİZ’
Rizelilerin ve üreticilerin haklarını savunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Sorular sordular, neler yapılacağı konusunda. Söyledik; taban fiyatı belirlesin, taban fiyatının altında bir alım yapılmasın. Özel dal tarafından da yapılmasın zira taban fiyat ismi üstünde, tavan değil taban fiyat. Taban fiyat, makul bir karı içeren bir fiyattır. Bu fiyatın altında şayet özel dala satmaya mahkum ediliyorsa çay üreticisi, alın teri çalınıyor demektir. Bunun önüne geçmek lazım. Bu hususta Cumhuriyet Halk Partisi olarak efor harcıyoruz. Rizelilerin ve üreticilerin haklarını savunuyoruz.
Bakın adım üzere biliyorum, Rize’de üreticilerin büyük bir kısmı, öteden beri iktidar partisine dayanak veriyor fakat bakın bugün gelinen noktada onların alın teri, birilerine peşkeş çekiliyor. Alın terine, emeğe bedel veren bir partiyiz. Herkesin kazanmasını, herkesin üretmesini, herkesin alın teri dönmesini ve onun karşında da alın terinin karşılığını almasını isteyen bir partiyiz. Buradaki sıkıntıya el koyduk. Az evvel içeride Rizeli bayanlara kelam verdim; kaçak çay Türkiye’de önemli bir problemdir. İnşallah iktidar olacağız, Rizelilerin oylarıyla iktidar olacağız. Kaçak çayları, Rize meydanında yakacağım, bunu söyledim.
Hiç kimsenin, Rizelilerin alın terini çalmasına asla müsaade vermeyeceğim. Şayet ben haktan, hukuktan, adaletten kelam ettiysem 450 kilometre yol yürüdüysem o kaçak çayları yakalayıp, Rize meydanında yakmak da benim boynumun borcu olacak” diye konuştu.
Cumhuriyet
