DİYARBAKIR – Yaklaşık bir hafta evvel Mardin Artuklu’ya bağlı Gökçe Mahallesi ile Artuklu merkez ve Kızıltepe kazalarında birer kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti. Mardin’de bir günde 3 kişinin korona virüsü nedeniyle hayatını kaybetmesi, olağanlaşma süreciyle birlikte artış gösteren vaka sayısının bir sonucu.

Aslında sıradanlaşma süreciyle birlikte kesimdeki kimi bölgelerde korona virüsü vakalarında artış görüldüğü daima söylenegeldi. Diyarbakır, Şırnak, Batman, Urfa, Mardin bölgelerinde vaka artışıyla birlikte karantinaya alınan bina, sokak, mahalle sayısında da artış gözlemleniyor.

Kentte artan korona virüsü vakalarıyla ilgili görüştüğümüz Mardin SES Bürosu Eşbaşkanı Özgür Bilek, Yerküre umumunda yüz binlerce insanın vefatına neden olmaya devam eden Covid-19 pandemisini denetim altına almaya yönelik uğraş devam ederken, maatteessüf memleketimizde son devirde ‘normalleşme’ ismiyle başlatılan süreç ile bu gayretler sekteye uğratılmış, bugüne kadar verilen bütün emekler boşa çıkarılmıştır” diyerek yansısını lisana getirdi.

SES Mardin Bürosu Eşbaşkanı Özgür Bilek

GÜNLÜK ORTALAMA 70 VAKA

Olağanlaşma sürecinden sonra Mardin’de vakaların süratli bir halde arttığına dikkat çeken Özgür Bilek, şunları söyledi: “Bu durumun yansıması olarak da memleket umumunda ve saf ki Mardin’de de vaka sayısında önemli bir artış görülmeye başlanmıştır. Mardin’de bir günde neredeyse hiç vakanın görülmediği bir durumdan, günlük ortalama 70 vakanın görüldüğü bir sürece geçmiş bulunmaktayız. Mahsusen de nüfus yoğunluğunun ziyade olduğu Artuklu, Kızıltepe, Midyat ve Nusaybin kazalarımızda vakalar çok süratli bir formda artmaya başlamıştır.”

Olağanlaşma süreciyle birlikte salgının denetim altına alındığı biçiminde bir algı oluştuğuna dikkat çeken Bilek, “Risk muhaberesinde zayıf olan yetkililerin, ekonomik telaşlar nedeniyle aldıkları bariz ortada olan olağanlaşma kararlarını salgının denetim altında olduğu algısı oluşturacak halde açıklamaları, halkın illetten korunmak için aldıkları tedbirleri terk etmesine neden olmuştur. Vaka sayısındaki artış, doğal olarak tedavi gereksinimi olan, hastaneye yatırılması gereken ve maatteessüf hayatını kaybeden kişi sayısının da artmasına neden olmuştur” dedi.

HASTANEDE DOLULUK ORANTISI ARTIYOR

Salgın konuşulunca şu iki sorunun yanıtı da merak ediliyor: Sürecin başından bu yana kaç kimseye korona teşhisi konuldu Mardin’de? Korona virüsünden ötürü kaç kişi hayatını yitirdi?

Bilindiği üzere doneler sivil topluluk örgütleri ve meslek odalarıyla paylaşılmıyor. Bilek de buna dikkat çekiyor ve sendika olarak edindiği malumatları şöyle tabir ediyor: “Vakalara dair dataların şeffaf ve açık bir halde açıklanmıyor olmasına karşın, işyerlerimizdeki arkadaşlarımızdan edindiğimiz haber Mardin’deki yekun vaka sayısının yaklaşık 2 bin olduğu, hala 500’e yakın faal vakanın olduğu ve bunlardan 150 adedinin hastanelerde tedavi gördüğü, yekun mevt sayısının yaklaşık 50 olduğu biçimindedir.”

SIHHAT EMEKÇİLERİNİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU

Salgınla ön saflarda savaş eden sıhhat emekçilerinin çalışma koşulları da ağırlaştı. Birinci günlerde esirgeyici ekipman zayıflığı sıkça lisana getirildi. Bu sorun çözülmüş üzere görünüyor fakat sıhhat emekçilerinin sıkıntıları büsbütün çözülmüş değil.

Özgür Bilek, Mardin’de pandemi hastanesi ilan edilen hastaneler ile burada çalışan sıhhat emekçilerinin koşulları hakkında şu haberleri verdi: “Mardin’de pandemi hastanesi olarak ilan edilen hastanelerde, şu an önemli bir yan ıstırabı yaşanmamakla bir arada, hastanelerin doluluk orantısı gün geçtikçe artmakta ve muhtemelen bu biçimde devam etmesi halinde hastane kapasitelerinin gayrikâfi kalması ihtimali de önümüzde durmaktadır. Bununla birlikte, hastanelere başvuran ve yatırılarak tedavi edilmesi gereken hasta sayısının yükselmesi, sıhhat emekçilerinin iş yükünü artırmakta ve çalışma koşullarını ağırlaştırmaktadır. Bunun sonucunda zatî esirgeyici ekipmanlarda önemli eksiklikler olmamasına karşın, Mardin’de 60’a yakın sıhhat emekçisi enfekte olmuştur. Sıhhat emekçilerinin ağır iş yüküne ek olarak hem kendilerinin hem de ailelerinin sıhhat ve güvenliğini korumak zorunda kalmaları önemli manada ruhsal dertler yaşamalarına neden olmaktadır. Zira sıhhat emekçilerinin vakalar görülmeye devam ettikçe kendilerinin ve ailelerinin illete yakalanmalarına dair taşıdıkları telaşlar devam etmektedir.”

TESTLER YAYIN YAPILMIYOR

Filyasyon ve karantina, salgını denetim altında tutmak için iki kıymetli etken. Son günlerde kimi yerleşim konumlarından binaların ve mahallelerin karantinaya alındığı haberleri geliyor. Lakin karantina ve filyasyon tatbikleri yerinde ve makul biçimde yapılıyor mu acep? Öte yandan testler de kıymetli testlerin gereğince yapılıp yapılmadığı hâlâ tartışma konusu.

Bilek, bu sorulara, “Bir memleketin salgındaki başarısı, devasa hastanelerde hastaları tedavi etmeyle değil, gerçek ve başarılı filyasyon ve izolasyon tatbikleri ile kişilerin hastalanmasını önlemek ile ölçülür” kelamlarıyla yanıt verdi.

Mardin’de de vakaların ağırlaştığı düşünülen birçok bina ve kimi yerleşim noktalarının karantinaya alındığını ve son devirde karantinaya alınan alanların sayısında önemli artış görüldüğünü söyleyen Bilek, şöyle konuştu: “Doğru ve başarılı filyasyon ve izolasyon pratikleri ise yaygın test yapılması ve hasta olduğu tespit edilen şahısların kâfi vadelerle karantinaya alınmasına bağlıdır. Maatteessüf şu an devletimizde yaygın test yapılmamakta ve hastaların tespit edilmesinde önemli aksaklıklar yaşanmaktadır. Velev kuşkulu temaslı olmasına karşın semptomu olmayan şahıslara test yapılmasında kısıtlamalar bulunmaktadır. Münasebetiyle konum mahal alınan karantina tedbirleri de bir mana tabir etmektedir.”

RİSK HALA DEVAM EDİYOR

Vaka sayısındaki artışa dikkat çeken Mardin SES Bürosu Eşbaşkanı Özgür Bilek’in ikazları da oldu. Salgının denetim altına alınmadığını, riskin devam ettiğini vurgulayan Bilek, şu ihtarlarda bulundu:

“Halkımız salgının hâlâ devam ettiğini ve alınan ‘normalleşme’ kararlarını salgının denetim altına alınmasından daha çok ekonomik telaşlarla alındığını ve bulaş riskinin hala yüksek olduğunu unutmamalı. Zira korunma tedbirlerinin alınmadığı bir ortamda tek bir vaka bile tek başına bir salgına neden olabilmektedir. Herkesin bu bilinçle fizikî arayı müdafaaya, kalabalık ortamlara maskesiz girmemeye ve hijyen kurallarına dikkat etmeye devam etmesi gerekir. Patronların anaparasını korumak için alınan bu ‘normalleşme’ kararlarının bedeli canlarımız olmasın.”

Gazete Duvar