Edin Visca, turuncu-lacivertli ekibin Bolu’nun Gerede ilçesinde kamp yaptığı otelde basın mesnsuplarına samimi açıklamalarda bulundu.

Edin Visca çok iyi bir hazırlık periyodu geçirdiklerini belirterek, “Yeni transferler geldi. İyi transferler yaptık. 7-8 gündür buradayız, hava ve alanlar hoş. Sahiden memnunum, zira pandemiden ötürü Türkiye’de kamp yapıyoruz. Her vakit Avusturya’ya gitmek yorucu oluyordu. İyi bir kamp geçiyor, herkes çok iyi çalışıyor. İnşallah benim ve grup için çok hoş bir dönem geçecek.” tabirlerini kullandı.

“BAŞAKŞEHİR BENİM EVİM”

Visca, hakkında çıkan transfer haberleriyle ilgili olarak geçtiğimiz dönem mukavelesini 5 yıl uzattığını hatırlatarak, “Teklifler geldiğinde öbür bir kulüple hiç konuşmadım. Göksel Liderim ile o kadar yakınız, bana o kadar çok kıymet verdi ki.. Benim meskenim burası, ben de kulüpten habersiz hiç konuşmadım, konuşmam. Burada memnunum. Kulübe de daima şunu söyledim, ‘Karar sizin. Ben burada memnunum. Bana siz çok şey verdiniz. Ben de kulübe çok şey verdim olağan ki. Yıllardır beraberiz, kimsenin gerisinden bir şey yapmak istemiyorum.’ dedim. Her vakit bu türlü oldu. Başakşehir’de çok memnunum, birlikte şampiyon olduk. Karar onların ancak ben kalmak istiyorum. Burası benim meskenim. Daima şunu söyledim, Tekrar Başakşehir’i doruğa götürmek istiyorum.” halinde konuştu.

“KARİYERİMİ BAŞAKŞEHİR’DE BİTİRMEK İSTİYORUM”

Medipol Başakşehir’in kaptanı, “Medipol Başakşehir’le 4 yıl daha mukavelen var. Futbolu Medipol Başakşehir’de mi bırakacaksın?” sorusuna ise, “Futbolu bırakmayı hiç düşünmedim. Daha çok oynamak istiyorum fakat 4 yıl daha kontratım var. Yalnızca Başakşehir’e odaklandım. Burada kalmak istiyorum. Mesleğimi de Başakşehir’de bitirmek istiyorum. Tekrar şampiyon olmak, kupa kazanmak istiyorum. O kadar güçlü bir grubumuz var. O kadar büyük bir aileyiz. Her vakit fazla motive oldum. Bu sene bende ve kulüpte yeni bir maksat var. Çok motive geldim. Ayrılmayı hakikaten hiç düşünmüyorum.” cevabını verdi.

Edin Visca, “Avrupa’da beğendiğin, oynamak istediğin lig hangisiydi?” sorusunu, “İngiltere’de ve İspanya’da oynamak istedim. Her oyuncunun bu türlü bir maksadı vardır lakin ulusal grupla Dünya Kupası oynadım. Başakşehir’le Avrupa Ligi’nde 4-5 yıl oynadım, Şampiyonalar Ligi oynadık. Futbolda memnun olmak, rahat olmak en kıymetlisi. Başakşehir için kendimi fazla vermek istiyorum. Diğer lige gitmeyi düşündüm lakin burada her vakit maksat büyük. En büyük ekiplere karşı oynadık. Bu türlü bir kulüpte Şampiyonalar Ligi’nde oynamak da büyük bir işti. Memnunum, hiçbir vakit da niçin gitmedim diye düşünmedim. Tek fikrim yeni dönemde Başakşehir’de doruğa oynamak.” formunda yanıtladı.

“EDİN DZEKO’YA ‘SADECE BAŞAKŞEHİR’E GELECEKSİN’ DEDİM”

Edin Visca, ismi Fenerbahçe ve Beşiktaş ile anılan vatandaşı Edin Dzeko ile de sık sık görüştüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Evet sık sık konuşuyoruz. Bir sene evvel konuştuğumuzda ‘Ne vakit hazır olacaksın? seni Başakşehir’de görmek istiyorum. Biz şampiyonluk yaşadık, seninle birlikte daha kolay bir şampiyonluk yaşayacağız.’ dedim. Daha evvel bunu hiç söylemedim, haber de çıkmadı fakat o denli bir şey de vardı. Transfer devrinin bitmesine 1,5 ay kaldı, kimse ne olacağını bilmiyor fakat şu ana kadar güç gözüküyor. Her vakit konuşuyorum, ağabeyim üzere. Onun futbolu başarılı bu diğer fakat insan olarak benim ağabeyim üzere. Ona çok büyük hürmet duyuyorum. Edin Dzeko’ya ‘Sen benim ağabeyimsin lakin Türkiye’ye gelirsen sadece Başakşehir’e geleceksin.’ dedim. Başka gruplara gitmesine müsaade yok. Tahminen iki Edin tekrar birlikte oynarız.”

“GEÇEN DÖNEM GRUP OLARAK BİRAZ KOPUKTUK”

Medipol Başakşehir’in şampiyon olduktan sonraki büyük düşüşüne de değinen Visca, geçen yılın kendileri için çok sıkıntı geçtiğini aktararak, “Düşüşün bana nazaran birkaç sebebi vardı, şampiyon olduktan sonra bir-iki hafta dinlendik ve Avrupa Ligi’nde Kopenhag maçını oynadık. Yalnızca 8-9 gün sonra da yeni dönem başladı, çok zordu. Fizik ve mental olarak çok yorulduk. Birinci 4 maçı kaybettik, çok fazla sakatlanan oyuncu oldu. Caiçara ve Martin Skrtel’in aşil tendonu koptu. Defansın tahminen de en değerli iki oyuncusunu kaybettik. Ben de Leipzig maçında sakatlandım. Grup olarak biraz koptuk. Tahminen de herkes Şampiyonlar Ligi’ne odaklandı, tahminen Üstün Lig başların gerisinde kaldı. Evvelki üzere grup içinde beraberlik olmadı. Futbolda bu türlü dönemler olabiliyor. Dönem sonuna hakikat toparlandık, ekip olduk, çok şükür kurtardık.” değerlendirmesinde bulundu.

“KÜME DÜŞME KORKUSUNU HİSSETTİM”

Tecrübeli futbolcu, “10 yıldır Başakşehir’deyim. Bu kulübe gelirken, maçlara çıkarken benim hissim daima öbür. Bu türlü bir ekip, bu türlü bir kulüp nasıl kümede kalmaya oynuyor diye düşünüyorsunuz lakin maçlar da çok sıkıntı geçti, sakatlanan oldu, bir gol yiyoruz maç bitiyor, motivasyon düşüyor. Ben de düşme korkusunu biraz hissettim lakin yeniden de çok fazla gerilim olmadık. Doğal ki maçta gerilim vardı fakat grup içinde ne bir panik ne de bir hengame çıktı. Dört-beş penaltı kaçırdık, futbolda bir şey aykırı gitmeye başlayınca her şey aksi gidiyor. Bu bizim için büyük bir deneyim oldu. Kurtardık, artık yeni dönem için hazırız. Birinci kere 1,5 ay tatil yaptık. Herkesin başını ve bedenini toplaması için iyi bir orta oldu. Ben de 10 yıldan sonra bu türlü bir tatil yaptım. Çok rahatladım, dinlendim. Yeni dönem için de çok motive geldim. Eminim Başakşehir tekrar doruğa oynayacak.” sözlerini kullandı.

“AYKUT HOCA GELDİĞİ İÇİN ÇOK KEYİFLİ OLDUM”

Teknik yönetici Aykut Kocaman’ın çok sıkıntı bir devirde kadronun başına geçtiğinin altını çizen Edin Visca, “Herkesin Aykut Hoca’ya teşekkür etmesi gerekiyor. Başakşehir’in en sıkıntı devrinde geldi. 15 kişi sakatlandı, kümede kalmaya oynuyoruz, motivasyon kalmamıştı. Burada olduğum en güç periyodu yaşadık. Aykut Hoca geldiği için çok keyifli oldum. Aykut Hoca, Türkiye’nin en iyi hocalarından bir tanesi. Onunla çalışmayı çok istedim. Aykut Hoca’yla birlikte herkes birbirine daha fazla yardım etmeye çalıştı. Toparlandık. Kadro olarak birlikte olduk, kurtardık. Dönemi kapattık.” diye konuştu.

Edin Visca, “Yeni dönemde Aykut Hoca ile bir arada tekrar tepeye oynayacağız. Başakşehir’in eski oyununa tekrar geri döneceğiz. Daha evvel bir oyun sistemimiz vardı ve yıllarca başarılı olduk. Artık yavaş yavaş ona tekrar dönmeye çalışıyoruz. Transferler bizim eski oyuna nazaran yapıldı. Tekrar tepeye ve eski Başakşehir oyununa döneceğiz. Geçen seneyi tekrar yaşamak istemiyoruz, bu hırsı da egzersizlerde görebiliyoruz. Ben de çok motive ve memnunum. Eski performansıma dönmek istiyorum. Bu sene fizikî olarak daha güçlü olacağımıza inanıyorum. Çok kaliteli oyuncularımız var, eski oyuna ve tepeye döneceğiz.” tabirlerini kullandı.

Visca, Şampiyonlar Ligi’ndeki Manchester United galibiyetinin mesleğindeki en özel anlardan biri olduğunun altını çizerek, “Başakşehir’le Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri olan Manchester United’la Şampiyonalar Ligi’nde oynamak ve kazanmak, bu türlü bir zafer yaşamak çok kıymetliydi. Her sene Avrupa Ligi’nde üstüne koyduk. Şampiyonlar Ligi’nde İstanbul’da üç fevkalade maç oynadık. Manchester United maçı hayal üzere geçti. O gece öbür bir geceydi. Başakşehir’le bir arada bunu yaşamak benim için çok özeldi.” formunda konuştu.

“EURO 2020’DE TÜRKİYE’DEN BEKLENTİM BÜYÜKTÜ”

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda (EURO 2020) Türkiye’nin performansıyla hayal kırıklığına uğradığını belirten Visca, “Türkiye herkesin bilinmeyen favorisiydi. Benim de öyleydi. Son yıllarda Avrupa’nın en formda kadrolarından biriydi. Genç oyuncular çıktı. Türkiye’den beklentim çok büyüktü, sonuna kadar gidebilir diyordum. Bosna Hersek olarak İtalya’ya karşı oynadık. Onlar sahiden iyi bir kadro, EURO 2020’yi de kazandılar. Ancak birinci maçtan sonra Galler, İsviçre maçları Türkiye için rahat olur, kazanacaklar dedim, maalesef olmadı. Kadrosu güçsüz gördüm, bilmiyorum neden o denli oldu? Daha evvel Fransa, Hollanda, Norveç karşısında güçlü bir kadro vardı. İnanılmaz potansiyel bir grup lakin EURO 2020’de kimsede güç yoktu. Hiçbir oyuncu sorumluluk almadı. Turnuvada bilhassa birinci 11’de oynayan oyuncular daha fazla sorumluluk almalı. Alanda bunu hiç görmedim. Natürel ki herkes tahlil yapacak lakin inanamadım. Nasıl o denli güçlü bir grup bu türlü oynadı? Türkiye’nin performansı herkes için sürpriz oldu. Kim oynadı, kim oynamadı onu hocalar anlatacaklar ancak ben de şaşırdım” tabirlerini kullandı.

“MİLLİ KADRODA OYNAMAK ÇOK ÖZEL BİR DUYGU”

Edin Visca, Bosna Hersek Ulusal Ekibi’ni bırakma kararıyla ilgili olarak ise “Geçen sene EURO 2020 için play-off’unda Kuzey İrlanda’ya yarı finalde kaybettik. Onda sonra oturup düşündüm. 10 sene ulusal grupta oynadım. Yeni neslin vaktin geldiğini düşündüm, o yüzden bu kararı aldım. Doğal ki kararı almak çok kolay değil. Ulusal ekipte oynamak en özel hislerden biri. Çok sıkıntı bir karar, tahminen 5-6 ay düşündüm. 31 yaşındayım, her vakit hem egzersizde hem maçta en düzgününü yapmak istiyorum. Dönem çok ağır oluyor. Ulusal ekipte genç oyunculara baht vermek için bırakma kararını aldım. Bir de ağır bir sakatlık yaşadım. 2,5-3 ay oynamadım, ameliyata kadar yakın bir sakatlık yaşadım. O yüzden bırakmak için yanlışsız bir vakit olduğunu düşündüm.” dedi.

“DÜNYADAKİ EN BERBAT ŞEYLERDEN BİRİNİ BENİM ÜLKEM YAŞADI”

Bosna Hersekli futbolcu, 11 Temmuz’da 26. yılı geride kalan Srebrenitsa soykırımı hakkında ise “Bizim ülkenin en sıkıntı ve acı devri oldu. 26 yıl geçti. 11 Temmuz gelince herkes üzülüyor. 24 saat onu düşünüyoruz esasen. Nasıl bu oldu? Avrupa’nın merkezinde, herkesin gözü önünde oldu. Hiç kimse bir şey yapamadı. Çok makûs bir şey. Çocuklar öldü, çok berbat şeyler oldu. Herkes biliyor. Dünyada hiç kimsenin bunu yaşamasını istemiyorum. Dünyadaki en makûs şeylerden birini yaşadık, benim ülkem yaşadı. Her sene tekrar bunu yaşıyoruz, konuşuyoruz. Bundan etkilenen benim de yakınlarım var fakat konuşmak istemiyorum.” tabirlerini kullandı.

“EMRE BELÖZOĞLU OYUNUMU EN FAZLA ETKİLEYEN OYUNCU OLDU”

Edin Visca, A Ulusal Kadro yardımcı antrenörlüğüne getirilmesi beklenen Emre Belözoğlu’yla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

“Emre Belözoğlu ağabeyim üzere. Bizim kaptanımızdı. Onunla oynadığım için çok memnunum. Emre Belözoğlu oyunumu en fazla etkileyen oyuncu oldu. Benim koşularımı her vakit gördü. Topu alınca daima bana pas verdi. Onunla oynadığım için çok memnunum, çok şey öğrendim. Ulusal ekipte çalışacağı haberini gördüm, memnun oldum. Türkiye’deki en deneyimli oyuncuydu. Bence ulusal gruba çok yardım edecek. Fenerbahçe’de de iyi işler yaptı. O geldikten sonra Fenerbahçe iyi oynamaya başladı. Son maça kadar şampiyon olabilirdi. Futbolu ne kadar çok bildiğini bu kısa müddette gösterdi.”

Cumhuriyet