İngiliz The Guardian, İstanbul’un Kurtuluş semtinde Paskalya çöreğiyle meşhur olan Üstün Palmie Pastanesi’ni haberleştirdi. Pastanenin bugünkü sahibi olan ve 1952 yılında Bolu’dan İstanbul’a gelip Rum pasta ustası Yorgo Fotiadis’in yanında işe giren Fehmi Yıldıran’ın öyküsünün anlatıldığı haberde, İstanbul’da yıllar içinde yaşanan değişime de dikkat çekildi. Fehmi Usta gazeteyle söyleşisinde, “Ben yalnızca köylü bir çocuktum. Ancak Rumlardan, eski İstanbul’u oluşturan şahıslardan öğrendim. Artık bir elçiyim” dedi.
“Paskalya kelamı: Bir dostluk üzerine kurulan ve İstanbul’un ayrışmaları ortasında köprü kuran pastane” başlıklı haberde, ‘Hıristiyanlar tarafından kurulup artık Müslümanların işlettiği bir Rum pastanesinin Paskalya ruhunu hayatta tuttuğu’ belirtildi.
‘ÇOCUKKEN BOLU’DA DA PASKALYA YUMURTASI BOYUYORMUŞUZ’
Fehmi Usta, çocukken Bolu’da her ilkbaharda arkadaşlarıyla haşladıkları yumurtaları soğan kabuğuyla kırmızıya boyadıklarını hatırladığını lakin bunu neden yaptıklarını bilmediğini anlattı. Şef olma hayaliyle 14 yaşında olduğu 1952’de İstanbul’a gelen Fehmi Usta, yumurtaların sırrını ‘Rumların, Ermenilerin, Musevilerin ve Türklerin iç içe yaşadığı’ Beyoğlu’na gelip Rum pastacı Yorgo Fotiadis’in yanında çırak olarak işe girdiğinde çözmüş…
Bugün 83 yaşında olan Fehmi Usta, “Yumurta boyamanın Rumların Paskalya için İsa’nın kanını simgelemek ismine yaptığı bir şey olduğunu o vakit öğrendim. Nedendir bilinmez, bunu biz de konutta yapıyorduk. Yorgo’dan o kadar çok şey öğrendim ki… O benim en yakın dostumdu ve hayatımı değiştirdi” diyor. Bu devirde Yorgo Usta’nın da spesyalitesi Paskalya çöreğiymiş…
‘ARAYA SİYASET GİRDİ, BEŞERLER DOSTTU’
Fehmi Usta, Ankara-Atina sınırındaki artan tansiyona ve 6-7 Eylül Pogromlarına karşın Yorgo Fotiadis ile birlikte keyifli bir biçimde çalıştıklarını fakat Yorgo Usta’nın 1965’te hudut dışı edilen 50 bin şahıstan biri olması nedeniyle bu periyodun kendileri için birdenbire son bulduğunu anlatıyor. Bir hafta içinde İstanbul’u terk etmek zorunda kalan Yorgo Usta, işyerini genç çırağı Fehmi Yıldıran’a satarak Atina’ya gitmiş.
Fehmi Usta, The Guardian’a gözleri dolarak o günleri şöyle anlatıyor: “Çok meçhul ve güç bir vakitti. Gitmek zorunda kalan o kadar çok arkadaşımı kaybettim ki… Bahis yalnızca siyasetti. Ortaya siyaset girdi. Beşerler ve dostlar ortasında bir düşmanlık yoktu.”
İkili ortasındaki dostluk ise Fotiadis’in 1996’daki vefatına dek sürmüş; iki dost, birbirlerini birkaç defa ziyaret de etmiş.
‘MÜSLÜMAN BİR AİLEYİZ LAKİN HIRİSTİYANLAR ÖMÜR UZUNLUĞU DOSTUMUZ’
Üstün Palmie Pastanesi 2005’ten bu yana Kurtuluş’ta bulunuyor. Pastaneyi artık etkin olarak işleten şahıslar, Fehmi Usta’nın kızı Hülya ve onun kayınbiraderi. Hülya Yıldıran, babasının bugünlerde pandemi nedeniyle dükkana daha az gelebildiğini fakat sık sık müşterilerini sorduğunu anlatıyor, “Biz Müslüman bir aileyiz lakin Hıristiyan cemaati ömür uzunluğu dostumuz. Birlikte büyüdük. Sayıları azaldı fakat biz onlar için her vakit buradayız. Bunun bir parçasıyız” diyor.
Bugün Patrikhane ve birçok kilise ile okula bilhassa de Paskalya’da çörek satan Üstün Palmie Pastanesi’nin müşterileri ortasında çok sayıda Müslüman da var. Pastanenin çöreklerinin sırrının ise Yunanistan’dan gerçek sakız getiren az yerden biri olmasından kaynaklandığı belirtiliyor… (DIŞ HABERLER)
Gazete Duvar
