İZMİR – Kazdağları’nda geçen yıl ağaçların kesilmesinin akabinde başlayan şovlara dair İzmir Hayat Alanları tarafından Konak İskele’de basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını okuyan Yüksel Keleş, “Kazdağları’na çok uluslu ya da yerli şirketlerin madencilik saldırısı, 2000’li yıllardan beri devam ediyor. Dağların, ırmakların, ormanların talana açık yerler olmadığını haykırıyoruz. Yalnızca Kazdağları’ndan değil, ülkenin dört bir yanından yükselen ‘doğaya sahip çık’ sesine kulak verdiğimiz için buradayız. Tabiata hayat veren İda Dağı, civarındaki tüm pınarlarıyla, güzellikleriyle birlikte madencilerin talanına karşı ‘kurtarın bizi’ diyor” sözlerini kullandı.
‘CEZA SAYILARI MUHTEMELEN ARTACAK’
Geçtiğimiz yıl Kanadalı şirket Alamos Gold ve onun yerli iştiraki olan Doğu Biga Madencilik’in Kirazlı da yaptığı altın madeni çalışması nedeniyle 350 bin ağacın kesildiğini hatırlatan Keleş, “Madenci şirket Alamos Gold’un yani Doğu Biga Madencilik’in işletme ruhsatının yenilenmemesini ve kanunsuz ağaç kısımlarını yakalayıp, şikayetlerle durdurulmasını sağlayan nöbet, kamuoyunun vicdanı oldu. Dünya iklim kriziyle boğuşurken, tüm dağlar, dereler, ormanlar rant projelerine peşkeş çekilip yok ediliyor. Yerli ya da yabancı şirketlerin kâr hırsına kurban ediliyor. Bu türlü bir periyotta Kazdağları’nda yükselen ses, tüm Türkiye’nin tabiatının, para uğruna katledilmesi karşısında bir haykırışa dönüştü” dedi.
Çevrecilere çeşitli münasebetlerle cezalar kesildiğini lisana getiren Keleş, “Yaşam Savunucuları ‘Ormanda kalmak yasak’, ‘Covid-19 pandemisinde burada kalamazsınız’, ‘ormana giriş yasak’, ‘sokağa çıkma kısıtlamasında burada kalınmaz’ üzere saçmalıklara karşı itirazlarını ve dava açma haklarını kullanıyorlar. Tüm bu nedenlerle yansıtılan para cezaları toplamı şimdilik 333 bin 744 liraya ulaştı. Bu sayı muhtemelen daha da artacak” diye konuştu.
‘KAZDAĞLARI TÜM EKOLOJİ ÇABASI İÇİN UMUTTUR’
Açıklamada Kazdağları nöbetinin, ülkedeki öbür ekoloji çabaları için de kıymetli olduğu vurgusu yapıldı:
“Kazdağları nöbetinin 1. yılında tüm Türkiye’den tek bir ses çıkıyor artık: Kazdağları yalnız değildir ve her yer Kazdağları’dır’. Artvin Cerattepe’den Alakır Nehri’ne, Efemçukuru’ndan, Munzur’dan Amanos Ormanları’na, Hasankeyf’ten Murat Dağı’na, Kaz Dağları’ndan Erzincan’a kadar neredeyse her dağın başında, her dere kenarında bir tabiat katliamı ve o katliama direnen, suyunu tabiatını koruyan ömür savunucuları var. Bunun için Kazdağları direnişi yalnızca Kazdağları için değildir artık, baskı altında tutulmaya çalışılan tüm ekoloji uğraşları için de bir umuttur.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin de katıldığı aksiyon, “Kazdağları’nı kurtarın. Alamos Gold’u tahliye edin ve tahrip edilen alanı rehabilite ederek tekrar yaban hayata kazandırın. Kazdağları’ndaki tüm madencilik projelerini iptal edin ve Kazdağları bölgesini muhafaza altına alın. Hayat savunucularına kesilen tüm cezaları iptal edin” talepleriyle sona erdi. (DUVAR)
Gazete Duvar
