İZMİR – Türkiye ve Dünyada tesirini sürdüren korona virüsü salgını nedeniyle alınan önlemler, en çok hizmet ve cümbüş kesimini etkilerken, kapatmalar sanatçı ve müzisyenler açısından derin bir çıkmaz haline dönüştü. Geçim kahrı nedeniyle son bir yılda yaklaşık yüz müzisyen hayatına son verdi. Evvelki gün İzmir’de perküsyon çalarak geçimini sağlayan 29 yaşındaki müzisyen Mehmet Mert El’in hayatına son vermesi yaşanan son olay oldu.

İMD: ÇOK BÜYÜK BİR KAYIP…

Mevzu ile ilgili açıklama yapan İzmir Müzisyenler Derneği (İMD), Mehmet Mert El’in yaklaşık bir yıldır işsiz olduğunu ve bir müddettir ruhsal olarak zahmetli bir devirde olduğunu duyurdu. açıklamada, “Yaşamını dönüştürmek, değiştirmek, daha iyi bir insan olmak için uğraş harcayan, kendisiyle uğraşan, dayanışmacı ve paylaşımcı, özverili ve fedakâr, işçi bir dostumuzdu. Derneğin toplumsal dayanışma aktifliklerine istekli gelirdi, fakir beşerler, mülteciler, çocuklar, depremzedeler için yürüttüğümüz yardımlaşma faaliyetlerinde eşya taşır, dağıtımlara yardım eder, gönlünden ve yüreğinden verirdi. Bizim için çok büyük bir kayıp. Çok üzgünüz” sözlerine yer verildi.

CHP’Lİ BAKAN: MÜZİSYENLERİN ENSTRÜMANLARINI SATIŞA ÇIKARMASI BÜYÜK BİR YIKIMIN GÖSTERGESİDİR

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, bir müzisyenin daha geçim derdi nedeniyle hayatına son verdiğini belirterek, tüm yerlerin kapalı olması nedeniyle geçimini sahne performanslarıyla sağlayan sanatkarlar açısından çok sıkıntı bir devir yaşandığını vurguladı. İktidarın bu süreci yönetemediğini söyleyen Bakan, salgın idaresini de ideolojisine nazaran şekillendirdiğini belirterek şu tabirleri kullandı;

“Dünyanın birçok ülkesinde kültür-sanat alanı devlet dayanaklarıyla ayakta tutuldu. Bizde ise müzisyenler, enstrümanlarını satarak konutuna ekmek götürmek, kirasını faturalarını ödemek zorunda bırakıldı. Kesim işçileri yapayalnız bırakıldı. Bir müzisyenin ‘enstrümanını satışa çıkarmak zorunda kalması’ maddi ve manevi ne kadar büyük bir yıkım yaşandığının göstergesidir. İntiharlar bu yüzden oluyor, bu herkesin kaldırabileceği bir yük değil. Magazin programlarında gördüğünüz hayatlar üzere değil; gerçekler ağır” dedi.

‘MÜZİSYENLER SALGIN SÜRECİNDE DAHA DA HİÇLEŞTİRİLDİ’

İzmirli müzisyen Murat Mengirkan, yaşanan sürecin çok güçlü olduğunu tabir ederek, bir yılı tamamlayacak olan salgın sürecinin en çok müzisyenleri etkilediğini söyledi. Müzisyenlerin mesleksel tariflerinin olmamasının uzun müddettir bir sorun yumağı olduğunu belirten Mengirkan,bu salgın sürecinde müzisyenlerin daha da hiçleştiğini söyledi. Mengirkan, “Kimliklerini söz edemedikleri, yalnızlaştıkları ağır bir süreç yaşadılar. Bununla bir arada ekonomik problemler da üst üste gelince, esasen çok badire olan o ekonomik kaynaklar kapanınca ve daralınca böylesi durumları yaşamak kaçınılmaz oldu” dedi.

Müzisyen El ile birlikte düzenlenen bir çok dayanışma etkinliğinde bir arada sahne aldıklarını söyleyen Mengirkan, şunları kaydetti; “Bir çok aktiflikte birlikte sahne almıştık. Bu etkinlikler daha çok dayanışma emeliyle düzenlenen etkinliklerdi. 8 Mart Dünya Bayanlar Günü yahut mülteciler ile ilgili etkinliklerdi. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, bu biçim toplumsal durumlara çok hassas bir arkadaşımızdı. 29 yaşında gencecik bir insanın bu formda hayatına son vermesi çok ağır ve kabul edilebilir birşey değil”

‘AMERİKA’YA GİDECEKTİ, PANDEMİNİN BİTMESİNİ BEKLİYORDU’

Ömrüne son veren El’in arkadaşlarından Kazım Altun, El’in herkese istekli olarak yardıma koştuğunu söyleyerek, El’in son süreçteki hayatını anlattı. Altun, “Depremden sonra oturduğu binada hasar oluşmuştu, meskenini boşalttı. Eşyalarının hepsini kamyon ile İzmir’e yeni gelen Agora’daki bir mülteci aileye taşımıştık. Eşyalarını verdiği aile Türkmen bir aileydi. Son aylarda PTT Kargo’da gece vardiyasında süreksiz işe girmişti.Fiziki olarak çok yorulduğunu lakin şikayet etmediğini hatırlıyorum. Amerika’ya gitme planları vardı. İlişki kurmuştu, pandeminin bitmesini bekliyordu” diye konuştu.

‘MÜZİSYENLER ÇALIŞTIKLARI VAKİT BİLE KASVET YAŞIYORLAR’

El’in müzisyen arkadaşlarından İMD üyesi Meltem Karasu, salgın sürecinde yerlerin kapalı olması ve aktifliklerin iptal edilmesi üzere durumlar nedeniyle müzisyenlerin maddi ve manevi manada düşünce yaşadıklarını lisana getirerek, “Önceden süregelen bir ekip çaresizlikler de var. Müzisyenler çalıştıkları vakit bile hür piyasadaki müzisyenlerin hem özlük hakları sağlanmıyor, hem de geçimlerini sağlayacak istikrarlı işlerde çalışamıyorlar. Bunların birikimi ile son bir yılda çaresizlik hissiyle baş edemeyen meslektaşlarımız hayatına son veriyorlar” dedi.

‘HAYATIMIZI, SOFRAMIZI, MÜZİĞİ PAYLAŞIYORDUK’

El’in çok iyi bir müzisyen olduğunun altını çizen Karasu, bunun yanı sıra insani manada çok yardımsever olduğunu vurguladı. Karasu, “Bu hedefle derneğimize gelmişti bu hedefle bir arada çalışmalara gidiyorduk. Çocuklar, mültecilerle, fakirlerle tüm kısımlarla olan çalışmalarımızda yardımlaşma faaliyetlerimizde her vakit en önde istekli olarak yer alırdı. Müzik aletlerini tamir edip çocuklara dağıtmamızda rol almıştı. Sarsıntıda kendi meskeni de ziyan görmüş olmasına karşın diğerleri için koşturdu. Hoş bir dostumuzdu. Hayatımızı, soframızı, müziği paylaşıyorduk” diye konuştu.

Ömrüne son veren birçok müzisyenin hayallerinin yarım kaldığını söz eden Karasu, son olarak şunları kaydetti:

“Bu beşerler genç insanlardı. Bu insanların hedefleri var hayalleri var. Hayatta kendilerine kurmak istedikleri bir yol var. Değiştirmek istedikleri var. ‘Elimi attığım bütün kollar elimde kalıyor’ diyordu arkadaşımız. Sevgileri, tutkuları yarım kaldı bu insanların. En sıkıntı olan da budur.” (DUVAR)

Gazete Duvar