ÂLÂ Parti Tabiat ve Etraf Siyasetleri Lideri Dilek Önşen, Türkiye’deki tabiat çabaları ve etraf sıkıntılarını ANKA’ya kıymetlendirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun Kanal İstanbul projesinin Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunun bitireceğini ileri sürmesi için Önşen, “Çok özür dilerim fakat güleceğim. Bakan’a hissikablelvuku bulmuş” dedi. Önşen, hükümetin şimdi imzalayıp Meclis’e sunmadığı Paris İklim Mutabakatı’na ait olarak ise, “Paris Mukavelesi bir tavsiye karar değil, gereklilik, zorunluluktur” derken Türkiye’nin öbür bir alternatifinin olmadığını söyledi.

YETERLİ Parti Tabiat ve Etraf Siyasetleri Lideri Dilek Önşen, Türkiye’deki tabiat uğraşları ve etraf problemlerini ANKA Haber Ajansı’na kıymetlendirdi. Etraf problemlerine günlük değil kalıcı tahlil oluşturulması gerektiğini söyleyen Önşen, bu bahiste atılacak adımların bilimsel olması gerektiğini belirtti.

“VATANDAŞIN, HÜKÜMET NEZDİNDE DEVLETE OLAN İNANCINI YOK EDİYORUZ”

Rize’nin İkizdere ilçesinde taş ocağına karşı başlatılan çabadan örnek veren Önşen, “Baktığınızda yeşilin 20’ye yakın tonunu görebiliyorsunuz. İskencedere müdafaa altında. Orada ağaç yetişmesinin bile mucize olduğunu anlatan orman mühendisleri var fakat biz ne yapıyoruz, yapılmak üzere olan bir liman için bu mucizeyi yok ediyoruz. Suyunu, tabiatını yok ediyoruz. Vatandaşın, hükümetin nezdinde devlete olan inancını yok ediyoruz, zira mülkiyet haklarını bir gecede gasp ettikleri için oradaki insanların bırakın ağacına, toprağına sahip çıkmayı, meskenlerine, yerlerine sahip çıkamayacak hale getiriyoruz” kelamlarıyla yaşananları eleştirdi.

“GELECEK KUŞAKLARA VERECEĞİMİZ YANITLARI HAZIRLAMAMIZ LAZIM, ZİRA BİR FACİA BIRAKIYORUZ”

“BAKAN, YENİ BİR ŞEY ÖNERMEDİ”

Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un müsilajla uğraş için açıkladığı 21 unsurluk hareket planını kıymetlendiren ÂLÂ Partili Önşen, “Konunun uzmanları çok iyi biliyor, yaklaşık 16, 17 hususu zati yönetmeliğin birinci sayfasında yazan ve yapılması gerekenlerdi. Yani yeni bir şey önermedi. Ne yapılması gerekiyormuş, mevzuatlarda yazan şeylerin uygulanması, denetlenmesi ve önlenmesi gerekiyormuş” dedi.

“BAKAN’A HİSSİKABLELVUKU BULMUŞ”

“MARMARA DENİZİ’NDE BİR ADACIK YARATMAK ÇOK BÜYÜK BİR İNTİHAR”

Önşen, Kanal İstanbul projesinin yapılması halinde Marmara Denizi’nin bütünlüğünün bozulacağını tabir etti. Marmara Denizi’ni müdafaanın en değerli yolunun coğrafik bütünlüğünün korunması olduğunu söyleyen Önşen, “Siz istediğiniz yerden kanal açıp, istediğiniz şahıslara birtakım rantlar sağlayacaksınız diye, Marmara Denizi’nde bir adacık yaratmak çok büyük bir intihardır. Üstelik intiharda geri dönüşüm olabilir, vazgeçebilirsiniz, ben yaşamak istiyorum diyebilirsiniz lakin bu çılgın proje kesin vefatla sonuçlanacak” dedi.

“PARA, RANT, SİYASET İÇİN TABİAT, ETRAF KATLEDİLEMEZ, DENİZLERİMİZDEN VAZGEÇİLEMEZ”

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kanal İstanbul projesinin Haziran ayı sonu itibariyle başlayacağını söylemesine ait Önşen, ANKA’ya şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ben sayın Cumhurbaşkanına, sayın bakanlarına, vatanını, milletini seven herkese, gençlere, çocuklara sesleniyorum, Kanal İstanbul yalnızca Marmara ve İstanbul’un sorunu değildir. Marmara Denizi, yaşadığımız bu coğrafyada en büyük gücümüzdür. Üç denizimizden biridir ve bunu biri öldürmek istediğinde nitekim yanlışsız argümanlarla yaklaşmadığında bunun geriye dönüşü yoktur. Para, rant, siyaset için tabiat ve etraf katledilemez. Denizlerimizden vazgeçilemez.”

“PARİS KONTRATI BİR TAVSİYE KARAR DEĞİL, ZORUNLULUKTUR”

Hükümetin şimdi imzalayıp Meclis’e sunmadığı Paris Sözleşmesi’ne ait ÂLÂ Partili Önşen, “Paris Kontratı bir tavsiye karar değil, zorunluluktur. Tüm dünyadaki ülkelerin ortak mutabakatla imzaladığı, bizim de imzalayarak Meclis’e getirmediğimiz bir mutabakat. Yeşil iktisada geçiş dediğinizde bugün karbon ayak izinin ülkeler bazında çok iyi takip edilmesi gerekir. Biz her yaptığımız işi günü kurtarmak için yapıyoruz fakat biz bu muahedeye imza koyup Meclis’ten de geçirmek zorundayız. Zira öbür bir alternatifimiz yok” dedi.

Önşen, Paris Mukavelesi’nin imzalanmasının dışında ülkede de içselleştirilmesi gerektiğini de kelamlarına ekledi.

Cumhuriyet