HDP Sözcüsü Ebru Günay, Garê 13 asker ve polisin vefatıyla ilgili gerçeklerin çarpıtılmaya çalışıldığını, Meclis’e gönderilen Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun palavra söylediğini söz etti.

HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen sözcü Günay, “Ülkenin her ocağının adeta kan ağlamasına ant içmiş iktidarın Garê’de düzenlediği operasyon ve sonuçlarını konuşmaya devam edeceğiz. Üç gün evvel Meclis’te yapılan görüşmelerde bizler vefatları siyaset materyali yapmayacağımızı ve ilerleyen günlerde siyaseten hesap vermesi gerekenlerden hesap soracağımızı belirtmiştik” dedi.

‘İKTİDAR SİYASİ RANT DEVŞİRMEYE ÇALIŞTI’

İktidarın son 5 yıllık süreçte esir askerlerin ömrüne büsbütün kayıtsız kaldığını lisana getiren Günay, iktidarın onları yaşatmaya dönük hiçbir teşebbüste bulunmadığını vurguladı. Günay, “Ancak bugün onların mevti üzerinden kirli siyasetini dizayn etmeye çalışıyor. Ömrünü yitirenlerin cenazeleri kaldırıldı, iktidar bu cenazelerden siyasi rant devşirmeye çalıştı, bakanlarını meclise göndererek halkın ve genel şuranın gözlerine bakarak palavra söylettirdi, propaganda yaptırdı. Tüm bunlar olup bittikten sonra bitmeyen bir şey var; ailelerin acısı, buna karşın iktidar ise vefatlar üzerinden siyaset yapmaya devam ediyor” diye konuştu.

‘GÜNAHIN ÜSTÜNÜ PİŞKİNCE ÖRTMEYE ÇALIŞMAKTALAR’

“Gerçeklerin vakti geldi” diyen Günay, şöyle devam etti:

“Yıllardır evlatlarına kavuşmak isteyen, bunun için çalmadık kapı bırakmayan ailelere, iktidar evlat yerine tabut gönderdi. Bu acı ve gözyaşı yetmezmiş üzere, bunu bir siyasi gösteriye çevirmek isteyen AKP iktidarı, partimize saldırarak bu günahın, bu acizliğin üstünü pişkince örtmeye çalışmaktadır. Zati iki bakanın Meclis’te yaptığı konuşma kendilerini aklamaya dönük konuşmalardı. Lakin bir defa daha söyleyeyim, AKP-MHP ittifakı, oraya alıkonulan asker-polis ve mit görevlilerini kurtarmaya gitmedi. Gerçekte siyaseten içinde bulunduğu çöküşten kendini kurtarmaya gitti. Bizler yaşayanlara hürmet, ölülere ise hakikati borçluyuz. Hakikatin üstünü örtmeye çalışıyorlar, başaramadılar. Başaramayacaklar. Hakikat dışındaki her şey geçersizdir, palavradır, kirlidir. Hakikati çarpıtmaya çalışanlar savaş ve mevt siyasetinin yürütücüsü ve bundan medet umanlardır.

‘AKP İÇİNED PARALEL ANLAYIŞ ÜZERE HAREKET EDEN BAKAN’

AKP’nin içinde paralel bir anlayış üzere hareket eden bir bakan var. Bu bakan Meclisi bilgilendirmek için geldi lakin kuru hamaset ve lakin onun gibilerinin etkileneceği bir gösteri yaptı ve palavra konuştu. Bu bakan konuşmasında Müslüm Altıntaş’ın babası Şevket Altıntaş’ın ismini andı. Bu acılı baba ne demiş bir bakalım. Baba Şevket Altıntaş motamot şöyle demiş: ‘Reklam materyali olarak kullanılıyoruz. Hükümet de mevzuya gerektiği kadar yük vermedi. 4 yıldır bu adamlar senin askerini almış ve sen ‘uzlaşmam’ diyorsun. Ölsünler mi? Ondan sonra resmi merasim ve madalya mı takacaksınız. Bırakın bunları biz çocuk değiliz.’ Mecliste konuşan bakan bunlara dair bir şey dedi mi? Demedi, zira diyemezler. Lakin hamaset ve siyasi rant…

‘BAĞIMSIZ HEYET OTOPSİLER YAPSAYDI’

İktidar doğruyu söylüyorduysa bunu dünya âleme anlatmak için çok kolay bir sistemi vardı. Bağımsız bir heyet otopsileri yapsaydı ve sonra da raporunu kamuoyuna açıklasaydı o vakit herkes hakikati öğrenmiş olurdu. Lakin onlar ne yaptı? İçeriği bilinmeyen ve doğruluğu bugünden sonra büsbütün kuşkulu hale gelen bir raporu ellerinde mecliste salladılar. Başarılı olduğunu söylediğiniz bu operasyonda 40’ın üstünde uçakla bombardıman yapan siz değil misiniz? Bu operasyondan alıkonulmuş 13 asker, polis ve mit görevlisini hayatını kaybetmiş biçimde bu ülkeye getiren siz değil misiniz?

‘HESAP VERECEKSİNİZ’

Her yerde ve süreçte ağzınızdan düşmeyen ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ideolojinizi ne çabuk unuttunuz? Bunların yanıtını ve hesabını vereceksiniz. Halkın takamadığı maskenin, yiyemediği ekmeğin, çocuğuna alamadığı mamanın, daha mezarlıkta iken parti kongrenize telefon ile bağlayıp his sömürüsü yapmaya çalıştığınız askerlerin annesinin hesabını vereceksiniz. Barış yerine savaşı seçerek vefatına neden olduğunuz tüm insanların hesabını vereceksiniz. HDP olarak bizim bu mevzudaki halimiz nettir: Bu üzücü olayla ilgili olarak her iki taraf da şeffaf olarak ayrıntıları kamuoyu ile paylaşmalı. Siyasi sorumluluğu olan iktidar ise gerçekleri anlatmalıdır.

ÇIPLAK ARAMA

Muhalefete, bilhassa de HDP’li siyasetçilere yönelik hücumlar cezaevlerinde de devam etmekte. Kürt halkının iradesine atadıkları kayyımlar ve kayyıma mazeret ettikleri dayanaksız, kanıtsız uydurma evraklar üzerinden verdikleri cezalar yetmiyor olacak ki, cezalandırma siyasetleri cezaevinde de devam ediyor. İktidar tarafından reddedilen çıplak arama uygulamasının ve cezaevindeki insanlık dışı uygulamaların son örneğini maalesef ki bir evvelki devir yerine kayyım atanan Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Sayın Dilek Hatipoğlu yaşadı. Üniversal insan hakları prensiplerini ihlal eden, insanlık onuruna alışılmamış olan, ahlak dışı çıplak arama uygulamasına tabi tutulduğu için en insani refleks ile karşı koyan Hatipoğlu, darp edilmiştir. Kendisini görmeye giden avukatların transferine nazaran, yüzü gözü morluklar içinde ve kolunda darp edildiğine dair izler bulunmaktadır. Cezaevlerinde başta çıplak arama olmak üzere insanlık dışı uygulamaları inkar eden yetkilileri en başta da iktidar parti içerisinde ki bayanların gidip Dilek Hatipoğlu’nu ziyaret edip dinlemelerini öneriyorum.

21 Şubat Anadil Günü’nü hatırlatan HDP Sözcüsü Ebru Günay, Kürtçe yaptığı açıklamaların akabinde Süryanice, Ermenice, Kürtçe, Türkçe, Zazaca ve Arapça olarak “Anadil Günü kutlu olsun” dedi. (MA)

Gazete Duvar