Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Şengal’deki gelişmeler, Kobanê Davası, kabine değişikliği başta olmak üzere şimdiki hususlara değinen Günay, kelamlarına en az 100 sığınmacının Akdeniz’de bir botun alabora olması sonucu ömrün yitirmesinden duyduğu üzüntüyü lisana getirerek başladı.

‘KAZA DEĞİL CİNAYET’

Alabora olan botta 130’a yakın mülteci olduğunu bilgisini paylaşan Günay, “Diğerlerinin akıbeti bilinmiyor. Bu gelişmeyi basın kuruluşları ve ilgili çevreler ‘kaza’ tanımladılar. Ne yazık ki bu bir kaza değil, halklar için baht de olamaz. Bu durum halklara savaş dayatan, savaştan beslenenlerin sebep olduğu açık bir cinayettir, toplu kıyımdır. Çok üzgünüz. Hayatını yitirenlere başsağlığı diliyoruz. İnsanların yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalmadıkları bir dünya yaratma uğraşını yükseltme kelamımızı yeniliyoruz” dedi.

‘DİĞER HALKLARIN ÇOCUKLARINA ANADİLLERİ YASAK’

Haftalık basın toplantısını 23 Nisan Meclis’in açılış yıldönümünde gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Günay, “Bugün devlet yetkilileri tümüyle içini boşalttıkları ‘egemenlik, halk iradesi, çocuk hakları’ üzere kavramları lisanlarına dolayacak, hiçbir halde hak ve özgürlüklerini, geleceklerini gözetmedikleri çocuklara birkaç dakikalığına koltuklarını ‘emanet’ edecekler. Bu hususta hiçbir inandırıcılıkları yok. ‘Çocuklarına bayram armağan eden ülke’ olmakla övünen Türkiye, çocuk haklarının en fazla ayaklar altına alan ülke haline getirildi” tabirlerini kullandı.

DİSK bilgilerine nazaran yaklaşık 2 milyon, TÜİK datalarına nazaran 720 bin çocuğun teminatsız, ağır ve sıhhatsiz şartlarda çalışmak zorunda olduğuna vurgu yapan Günay, “Çocukların yüzde 25’i eğitim hakkından yoksun. Kürtler başta olmak üzere, başka halkların çocuklarına anadilleri yasak. Çocuklar istismara ve ataklara uğruyor ve onları koruyacak düzenekler yok” diye belirtti.

‘HALK İRADESİ GASP EDİLDİ’

Halkın iradesi ve egemenliği açısından da durumun vahim olduğunu söz eden Günay, iktidarın kayyım rejimi başta olmak üzere son 6 yılda halk iradesine yönelik sistematik bir darbe sürecini devreye koyduğunu söyledi. Milyonlarca insanın iradesinin gasp edildiğini lisana getiren Günay, “Milletvekilleri tutuklandı, fezlekeler muhalefetin zirvesinde Demoklesin kılıcı olarak sallandırılıyor. Partimize karşı talimatla kapatma davası açtılar, ana muhalefet partisi iktidar tarafından alenen tehdit ediliyor. En son milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun gözaltına alınması örneğinde görüldüğü ‘Egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir’ kelamının yazılı olduğu meclis tekraren muhalefete yönelik darbelere tanıklık etti. Halk iradesini tanımayan, irade gaspıyla varlığını sürdürmeye çalışan iktidar ‘bu ülkede toplumun değil benim iradem egemendir’ dayatmasında bulunuyor. Bu duruma karşı yakınmıyoruz, zira biz çabamıza, bu durumu değiştirme gücümüze güveniyoruz. Kazanacağımızı da biliyoruz” formunda konuştu.

‘DEMOKRASİ TARİHİNE ÖRNEK’

Türkiye’de yaşanan acı tarihlerin biri bitmeden bir başkasının başladığına değinen Günay, kelamlarının devamında şunları söyledi: “Geçmişle yüzleşmemenin asıl nedeni geçmiş günahları ve kabahatleri bugün de sürdürme gayesinden kaynaklanıyor. Dün yaşanan acıların ve trajedilerin benzerleri bugün bu topraklarda halklara yaşatılıyor. Ortadoğu’da ulus devletlerin kurulmasıyla birlikte yok sayılan, inkar edilen yahut kimliksiz bırakılan bir realiteydi Kürtler. Lakin bugün, tarihten yaşadığı tecrübelerle dünyada demokrasi tarihine örnek olabilecek bir gelecek inşa ediyorlar Şengal’de, Kuzey ve Doğu Suriye’de.” (MA)

Gazete Duvar