Kanser hastalarının kanında, illete karşı savaşma potansiyeli bulunan yeni bir hücre kümesi keşfedildi. Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güneş Esendağlı ve ekibi tarafından yapılan çalışma illetin tedavisine ışık tutacak. Çalışma, dünya bilim etraflarında de geniş yankı uyandırarak, milletlerarası tıp mecmualarına kapak olarak seçildi.
Kanser tedavisinde çığır açacak bir çalışmaya imza atan Prof. Dr. Esendağlı, bağışıklık (immün) sisteminin kanser hücrelerini yok edebildiğini ama bilhassa illetin ileri evrelerinde kanserle savaşma yeteneğini zayıflattığını, birtakım bağışıklık hücrelerinin de karakter değiştirerek kanserin gelişmesine ve yayılmasına destek olmaya başladığını söyledi.
Prof. Dr. Esendağlı, kanser hastalarında bağışıklık sistemini güçlendirmek ve kansere karşı cevaplarını yine canlandırmak maksadıyla yeni tedavilerin geliştirildiğini belirterek, kanser hastalarının bağışıklık hücrelerindeki değişiklikleri anlamanın ve keşfetmenin büyük ehemmiyet taşıdığını vurguladı.
BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİ FARKLI ALT KÜMELERE AYRILDI
Yapılan çalışmayla, bağışıklık hücrelerinden kimi alt tiplerin kansere karşı savaşmaya devam edebileceğine dikkat çeken Esendağlı, bahsedilen hücrenin, kanser hastalarının kan dolaşımında bulunan bir hücre olduğunu söyledi.
Esendağlı, bağışıklık hücrelerini farklı alt kümelere ayırdıklarını tabir ederek, şu haberleri aktardı:
“Kan dolaşımında ‘monosit’ ismi verilen, insan vücudundaki yabancı yahut artık hususları ortadan kaldıran, ortamdaki inflamasyon (yangı) sinyallerini yaratan ve mikroplara şahsi molekülleri bağışıklık sistemine sunma kapasitesine sahip bir hücre tipi mevcut. Bu monosit hücrelerinin üzerinde birtakım molekülleri belirleyip bunların aslında kimi alt tiplerinde farklı olduğunu gördük. Çok geniş bir hasta kümesinde çalıştık. Kalın bağırsak ve göğüs kanserinde bu kümeye odaklanmışken bunların varlığını, artışını orada göstermişken daha sonra akciğer, pankreas üzere kanserlerde bunun varlığını doğruladık.”
Esas çalışmanın kolon ve göğüs kanseri üzerinde gerçekleştirildiğini anlatan Esendağlı, “Yaptığımız süreçler ile bu hücrelerin farklı olduğunu, farklı moleküller taşıdığını belirledik. Monosit dediğimiz bağışıklık hücre kümesine ilişkin bu yeni alt tipteki hücreleri, çeşitli tekniklerle topladık. Saflaştırdık, sağlıklı kimselerde göz arkası edilebilecek kadar az olduğunu gördük. Kanser hastalarında arttığını gördük” dedi.
Topladıkları kanser hastaları hücrelerini, farklı tekniklerle karakterize ettiklerini tabir eden Esendağlı, bu hücrelerin içerisinde 20 binden fazla gen tabirinin, nasıl değiştiğini gördüklerini söyledi. Esendağlı, “Belirlediğimiz bu hücre kümesi dışındaki başka hücrelere nazaran nasıl farklı davrandıklarını, kanserle savaşta immün sistemi destekleyip desteklemediklerini tüp içerisinde gösterdik” diye konuştu.
Prof. Dr. Esendağlı ve ekibi tarafından yapılan çalışmada, kanser hastalarında şahsi bir monosit kümesi olduğuna dair bulunan kanıtlar, kanser meydanında milletlerarası kabul gören Kanser İmmünolojisi, İmmünoterapi Mecmuasının de kapağında taraf aldı.
Türkiye Ilmî ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından verilen girişim desteği ile yürütülen çalışma, Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Temel Onkoloji Ana Bilim Kısmı, Sıhhat Bilimleri Enstitüsü, Dahili ve Cerrahi Araştırma Ana Bilim Kolu, Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Kısmı ve Umumî Cerrahi Ana Bilim Kısmından ve Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Umumi Cerrahi Kliniğinden araştırmacıların paydaşlığı ile gerçekleştirildi. (AA)
Gazete Duvar
