11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen isimlerden Fehmi Koru, son devirde siyasetin tansiyonunu daha yükselten erken seçim tartışmalarına ait dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Koru, kendi ismini taşıyan internet sitesindeki “Seçim için gün saymaya başlayabiliriz.. ‘Mevcut durum mu, değişim mi?’ sorusuna yanıt arıyorum…” başlıklı yazısında, bugünlerin kendisine 2002 yılında yaşananları hatırlattığını belirterek “Henüz MHP önderi Devlet Bahçeli tarihini de kendisi belirleyerek ‘‘Seçim erkene alınmalı’’ diye öne atılmadı, hasebiyle bir yıl içerisinde seçim olacağına dair somut bir durum yok; fakat yeniden de ortalık daha evvel o denli bir çıkış yaptığı günle bugün ortasında benzerlik kurulmasına imkan veren işaretlerle dolu” dedi.
Koru yazısının devamında şu tabirleri kullandı:
“AK Parti için var olan önyargılar 2002’de işe yaramamıştı; CHP, HDP, DEVA ve Gelecek partileri kendilerini maksat alan önyargıları bu periyotta geçersiz kılabilecekler mi?
Seçime gidilen ortamlarda iktidar partileri argümanlı oluyorlar. Bugün de iktidarı oluşturan AK Parti ile MHP tezlerini sürdürüyorlar.
Teze karşın iktidar partilerinin içinde yer alan tecrübeli siyasetçiler içerisinden değişim havasını fark edenler çıkabiliyor.
İsmail Cem, Kemal Derviş, hatta Hüsamettin Özkan 2002’ye gidilirken DSP’nin sonunun yaklaştığını fark eden isimlerdi.
Mesut Yılmaz da MHP’li hükümetin ANAP’ın sonunu getirebileceğini görebiliyordu; ön almak için MHP’yi hükümetten götürecek formül arayışına girmesi bundandı.
Cem Uzan o havanın tesiriyle parti kurmuş, tek kişilik ordu manzarası besbelli bir kampanyayla seçime girmişti.
Son kelamı ‘yüzde 10 barajı’ söyledi 2002’de; partilerin birden fazla barajı aşamadı, Meclis’in dışında kaldı.
Bugünlerde havada tekrar değişim kokusu var.
Yüzde 10 barajını fonksiyonsuz bırakan bir sistem değişikliğine gidildi, ittifaklar az oy alabilecek partilerin lehine işliyor.
İttifak içi baraj arayışı var iktidar cephesinde, lakin bunu sağlayacak olası yeni düzenleme birinci seçimde uygulanamayacak.
HDP için açılmış kapatma davası her iki halde de bu partinin seçmeni gözünde fazla bir ehemmiyet taşımıyor. Anayasa Mahkemesi zorlaştırılmış olmasına karşın kapatma tarafında karar verirse seçime katılma hakkı bulunan o çizginin dokuzuncu partisi hazırda bekliyordur; açılan davaya karşın partinin kapatılmaması ise HDP’nin oy bahtını artırır.
20 yıl evvel havayı değişimden yana etkileyen en değerli gelişme ekonomik kriz olmuştu. Bugün de iktisat şahsî krizlere yol açacak kadar bozuldu. Birtakım gözlemciler piyasayı canlandırmak üzere kredi kanallarının açılacağı, düşük faizli kredilerin getireceği coşkunun seçmenin tercihini etkileyebileceği yorumunu yapıyorlar. Doğrudur, iktidarın bunu düşündüğü muhakkak. Lakin, kredi almak isteyecek çıksa da, alınacak kredilerin borç kapatmaktan öbür bir işe yaramayacağı da ortada.
İktidar cephesinden dışarıya kadar vuran dalgalanmalar değişim havasının orada da güçlü biçimde hissedildiğinin işaretleri.
MHP önderi Devlet Bahçeli şimdi erken seçim sinyali vermedi. O sinyal, AK Parti’nin birinci seçime MHP yanında olmaksızın gitmek isteyebileceğini fark ettiğinde gelecektir.
Galiba o noktaya varmaya az kaldı.”
Cumhuriyet
