Antalyaspor Mecmuası, kulübün resmi yayın organlarından biri olarak yayın hayatına başladı. Mecmuada kulübün profesyonel ve alt yapı futbol gruplarından röportajlar ve haberler, spor okullarından, hentbol, voleybol, yüzme, sutopu, bisiklet, triatlon, masa tenisi, jimnastik, judo, muhafazalı futbol ve e-spor branşlarından özel haberler ve kulübün geçmişinden günümüze kadar gelen söyleşiler yer alacak.
Fraport TAV Antalyaspor’un teknik yöneticisi Ersun Yanal, mecmuanın birinci sayısında Serpil Kurtay’a konuştu.
‘FUTBOLDA DA İSTANBUL ODAKLI BİR HÂKİMİYET KELAM KONUSU’
Antalyaspor’la üç buçuk yıllık mukavele imzalayan Yanal, “Avrupa’nın beş büyük ligi; Premier League, La Liga, Bundesliga, Serie A ve Ligue 1’i, ülke haritaları üzerine yatırdığınızda ülkemize nazaran çok daha homojen bir dağılım görürsünüz. Ülkemizde her kesimde olduğu üzere doğal olarak İstanbul odaklı bir hâkimiyet kelam konusu… İstanbul, dünyanın artık en büyük metropollerinden biri. Üstün Lig’deki İstanbul grubu sayısı altı ve neredeyse ligin üçte biri. Halbuki, futbol ismine nitekim çok bereketli topraklar üzerinde yaşıyoruz. Balkanların yetenekli nüfusu ile Doğu’nun mücadeleci yapısı ortasındaki kesişim kümesiyiz. Ve bu toprakların en özel yerlerinden biri de Antalya. Futbola sonsuz imkanlar sunan bir kent burası. Gibisi Avrupa’da güç bulunacak, tesis ve alt yapı tertibine sahip. Amacımızı tek bir cümleyle özetlemek istiyorum; Paris’i duyduğunuzda nasıl Eyfel ve Paris Saint Germain aklınıza geliyorsa, Madrid için Real Madrid, Münih için Bayern Münih, Milano için Milan ve Inter ne tabir ediyorsa Antalya için de Antalyaspor’un onu tabir etmesini hedefliyoruz” dedi.
.‘STALİN, ‘SOVYET ORDUSUNDA KORKAK OLMAK, YÜREK İSTER’ DER’
Ersun Yanal, kendisinden evvel yedi maçtır galibiyet alamayan Antalyaspor’da kendisine nasıl bir yol haritası çizdiğini, “Stalin, “Sovyet ordusunda korkak olmak, yürek ister” der. Yürekli olmak, kaybetmeyi reddetmektir. Yere hiç düşmemek değil, her düştüğünde tekrar ve yine ayağa kalkabilmektir, çaba etmektir. Arkadaşın için kendini feda etmektir. Ferdî hırs, plan ve egolarını art plana atarak gayeye odaklanmaktır. Ve tahminen de en değerlisi mert olmak, gençlere güvenmektir. 1988 yılından bu yana futbol yönetiyorum. Çalıştığım her kulüpte faklı bir iz bıraktığıma inanıyorum. Mesela Fenerbahçe tarihinin en erken şampiyonluğunu yaşadık. A Ulusal Ekip tarihinin en yüksek puan ortalamasına ulaştık. Denizlispor, bizim devrimizde yetişen oyuncular sayesinde, tarihine geçen sayıda oyuncu satıp gelir elde etti. Ankaragücü’nde art geriye iki dönemi dördüncü ve altıncı bitirdik, birçok oyuncu vitrine çıktı, transfer yaptı. Vestel Manisaspor’da herkesin ezbere bildiği Arda Turan, Caner Erkin, Selçuk İnan, Hakan Balta, Filip Holosko üzere gençlerin birinci kere Muhteşem Lig’e çıktığı günler geçirdik. Gençlerbirliği’nde 12 oyuncunun birden Fenerbahçe, Beşiktaş ve Avrupa’ya transfer olması memnunluğunu yaşadık. Trabzonspor’a Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür ve Okay Yokuşlu üzere altın gençleri kazandırdık. Geriye dönüp baktığımda 50’nin üzerinde bu türlü gencin mesleğine istikamet verdiğimizi görüyorum. Antalyaspor’da da bu türlü bir iz bırakmak istiyorum. “Ersun Hoca Dönemi” diye anılan ve daima hatırlanan bir dönem” diyerek anlattı.
‘KORONA VİRÜSÜ SONRASINDA TOPARLANMAK ÇOK VAKİT ALACAK’
Pandeminin futbola tesirlerine dair de konuşan Yanal, “Pandemi, tüm dünyayı tesiri altına aldı. Son 100 yılın en büyük tehdidi ile karşı karşıyayız. Küçük savaşlar ve krizlerden fazla etkilenmeyen futbola geçmişte yalnızca 2. Dünya Savaşı devrinde orta verilmişti. İşte böylesine büyük bir krizle karşı karşıyayız. Organizasyonunuz ne kadar büyükse, pandemi sürecinin tesirlerini o kadar ağır hissediyorsunuz. UEFA datalarına nazaran pandemi periyodunda futbol sanayisinin gelirleri 5,2 milyar euro, faaliyet karı 4 milyar euro, transfer hacmi ise 2,5 milyar euro daraldı. Salgının yalnızca Real Madrid’e tesiri 154 milyon euro’yu buldu. Geçenlerde Real Madrid Lider Yardımcısı ve Mali İşler Sorumlusu Pedro Lopez Jimenez, kulüp bünyesinde önemli bir operasyonla 59 milyon euro tasarruf sağladıklarını açıkladı. Lider Fiorentino Perez de “Futbolda ihtilal yapmak gerekiyorsa daha fazla beklenmemelidir” açıklaması ile krizin boyutlarına dikkat çekti, bütçenin 618 milyon euro’ya gerilediğini açıkladı. Böylesine büyük bir krizden Antalyaspor’un da etkilenmesi doğal. Yayın gelirleri, maç günü gelirleri, lisanslı eser satışları her şey ancak her şey geriliyor. Korona virüsü sonrasında hiçbir şey eskisi üzere olmayacak ve toparlanmak çok vakit alacak.
İnsan, çabuk unutan bir varlık. Her şeyin acısını sonsuza kadar hissedersek, yaşayamayız. En büyük acılarımızı bile vakit içerisinde unutuyoruz. Kaybettiğimiz anne-babalarımız, 17 Ağustos sarsıntısı, sel felaketleri, Soma’daki maden ocağı faciası… Acılarını giderek azaltıyor. Elbette pandemi de bu türlü olacak. Bir gün gelecek ve unutacağız. Bu noktada kıymetli olan, başlangıç ve bitiş ortasındaki periyotta neleri öğrendiğimiz. Bana nazaran, bu devrin en büyük çıkarımı; tabiattan ve doğaldan uzaklaşmanın, neler getirebileceğini görmemiz oldu. Başka yandan, hijyenin ne kadar değerli olduğunu kavradık. Firmalar ve bizler, kriz idaresi konusundaki tecrübelerimizi zenginleştirdik. Yardımlaşma duygusu arttı. Krizler ve acılar, insanları ve devletleri birbirine bağlar. Korona sonrası hiçbir şey eskisi üzere olmayacak derken, ülkeler ortasındaki bağların güçleneceği fikri de buna dâhildir” dedi.
Gazete Duvar
