Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk milletinin bayrağına ve ezanına göz dikme yanlışını yapanlar yaşadıkları buhrandan çıkış yolu ararken üç başbakan, iki bakan, bir başkomutan idam etmişlerdir. Ümit ediyoruz bugün de birebir kusura düşmez, birebir bedelleri ödemezler” dedi.

Cumhurbaşkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük moral kaynaklarını olduğunu söyleyerek “İçindeki darbeci ögeleri, kalbi ve gözü dışarıda olan mankurtları, vatanı ile milleti ile bağı kopmuş lümpenleri temizledikçe Allah’a şükür daha da güçleniyor” diye konuştu.

Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Ulusal Savunma Üniversitesi Kuvvet Harp Enstitüleri 2. Devir Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ne katıldı.

Libya Savunma Bakanı Selahaddin Namroush’un da katıldığı merasimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mezun olan kurmay subaylara telefonda seslendi.

Eğitimlerini muvaffakiyetle tamamlayan 137 subayı tebrik eden Erdoğan, kurmay subay olarak vazife yapacak mezunların ordunun gücüne güç katacağını belirtti.

‘BÖLGESEL VE GLOBAL GÜÇ POZISYONUMUZU GELİŞTİRİYORUZ’

Global seviyede tekrar bir yapılanma sürecinde içinde olunan bu devirde, ordunun caydırıcı gücüne her zamankinden daha fazla muhtaçlıklarının bulunduğunu tabir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Ordumuzun bu gücünün alanda en aktif biçimde kullanılmasını da kahraman Mehmetçiklerimiz, kontratlı er ve erbaşlarımız, astsubaylarımız, subaylarımızla daima birlikte sağlayacaklardır. Tüm bu düzeneğin planlamasını, yönlendirmesini, denetimini, idaresini de kurmaylarımız yönetecektir. Teknolojideki ilerleme askeri çaba yollarının de değişmesini kaçınılmaz hale getirmiştir. Daha değerlisi asimetrik savaşın giderek yaygınlaşması klasik doktrinlerin ötesinde bir anlayışı ve çabayı mecburî kılmıştır. Türkiye, tüm alanlarda gerçekleştirdiği tarihi ıslahatlarla bölgesel ve global güç pozisyonunu her geçen gün daha da geliştirmektedir.”

Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askeri ve insani potansiyelini en üst düzeyde kullandığı bir periyottan geçtiğinin altını çizen Erdoğan, “Attığımız her adımda, gerçekleştirdiğimiz her harekatta, sergilediğimiz her kararlı duruşta ülkemizin kazanımlarının, milletimizin devletine verdiği takviyenin arttığını görüyoruz. Hamdolsun bugün artık eskisine nazaran geleceğine daha inançla bakan, yaptıklarının ardında daha sağlam duran, yapacakları konusundaki iradesini net bir biçimde ortaya koyan Türkiye var.”

‘ÜMİT EDİYORUZ BIREBIR YANILGIYA DÜŞMEZ, TIPKI BEDELLERİ ÖDEMEZLER’

Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Hep söylediğimiz üzere bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda, haysiyetinde gözümüz yoktur. Bizim tek talebimiz ve çabamız kendi vatanımıza sahip çıkmak, kendi hakkımızı korumak, kendi hukukumuza riayeti temin etmek, kendi onurumuza hürmet gösterilmesini sağlamaktır. Bunlar, Türk milleti ve onun bağrından çıkan ordusu için gerektiğinde canını verebileceği kıymetlerdir. Yaklaşık bir asır evvel Anadolu işgal edildiğinde yedi düveli gerisine alarak istiklalimize ve istikbalimize saldıranları ya toprağa gömmüş ya denize dökmüştür. Türk milletinin bayrağına ve ezanına göz dikme yanlışını yapanlar yaşadıkları buhrandan çıkış yolu ararken üç başbakan, iki bakan, bir başkomutan idam etmişlerdir. Ümit ediyoruz bugün de birebir yanlışa düşmez, birebir bedelleri ödemezler.”

‘KALBİ VE GÖZÜ DIŞARIDA OLAN MANKURTLAR

Bugün Türkiye’nin Irak’tan Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Libya’ya kadar uzanan geniş alanda askeri boyutu da olan tarihi bir çabayı yürüttüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Siyasi, ekonomik ve insani çerçeveden baktığınızda bu uğraş alanı Balkanlar’dan Kafkaslara Türkistan’dan Karadeniz’e kadar uzanıyor hatta Afrika ve Güney Amerika’yı da artık bu kapsamda kıymetlendirmemiz gerekiyor. İçinde yer aldığımız tüm global platformlarda insanlığın ortak hissiyatına tercüman olarak adalet talebinde bulunuyoruz. Kurmay subaylarımızdan, bu süreçleri en iyi biçimde okumalarını, siyaset tekliflerine dönüştürmelerini ve bağlı bulundukları kurumlar vasıtasıyla ilgili bakanlıklarımıza iletmelerini bekliyoruz.”

Diplomasinin giderek karmaşık hale geldiği şu devirde her türlü katkının değerli olduğunu lisana getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Sahada vazife yapan askerlerimizin kahramanlığı, cüreti, kararlılığı ve hüneri, hepimizin en büyük moral kaynağıdır. Genelkurmay Başkanı’ndan erine kadar bu gayrette yer alan tüm askerlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Teknik tahlilleri ile bu sürecin hem mevcut durumunun hem geleceğinin çözümlenmesini yapan arkadaşlarımıza ayrıyeten teşekkür ediyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, içindeki darbeci ögeleri, kalbi ve gözü dışarıda olan mankurtları, vatanı ile milleti ile bağı kopmuş lümpenleri temizledikçe Allah’a şükür daha da güçleniyor.

İstiklal Harbimizden bu yana en büyük askeri operasyonlarımızı ve başarımızı son dört yılda kazanmış olmamız bu gerçeğin en açık tabiridir. İnşallah kahraman ordumuz, önümüzdeki periyotta de yalnızca ülkesine ve milletinin hizmeti için çalışarak çok daha büyük zaferlere, çok daha büyük başarılara imza atacaktır. Geçmişten aldığımız dersler, geleceğimizi aydınlatan fenerler üzeredir. Birebir yanlışlara tekrar tekrar düşmek ise asla bizlere yakışan bir durum değildir. Ordumuzun en kritik idare pozisyonlarında misyon alacak sizlerden bu şuuru ve anlayışı arttan gelecek takımlara da aşılamanızı bekliyorum. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.”

Konuşmasının sonunda, Ulusal Savunma Üniversitesi Kuvvet Harp Enstitüleri 2. Devir Komuta ve Kurmay Eğitimi’ni muvaffakiyetle tamamlayan subayları bir defa daha tebrik eden Erdoğan, “15 Temmuz’dan sonra ülkemize kazandırdığımız en kıymetli ve başarılı kurumlardan biri olan Ulusal Savunma Üniversitemizin Rektörüne, hocalarına bilhassa teşekkür ediyorum. Ulusal Savunma Bakanımız ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta heyetine ülkemize ve milletimize hizmetleri için teşekkür ediyorum” dedi. (AA)

Gazete Duvar