Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde bulunan 1’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Hava Savunma Füze Komutanlığı’nda askerlik yapan Kars Kağızman nüfusuna kayıtlı 23 yaşındaki Mustafa Araz, 12 Mayıs 2020’de kuşkulu bir formda öldü. Askeri yetkililer, Araz’ın 11 Mayıs’ta rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırıldığı, hastaneye gittikten sonra kendisinden haber alınamadığı ve bir gün sonra ise metruk bir alışveriş merkezinde binasında intihar ettiğini sav etti.

Olayın akabinde Araz’ın ailesi, çocuklarının kollarından bağlandığını gösteren izler ve bedeninin farklı yerlerinde darp izleri olduğunu fark ederek, Babaeski Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Soruşturma devam ederken, belgeye Araz tarafından yazıldığı tez edilen bir intihar notu eklendi. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü notun Araz’a ilişkin olduğuna karar verdi. Aile, notun çocuklarının yazısına benzetilmeye çalışılan bir yazı olduğunu söyleyerek reaksiyon gösterdi. Aile avukatı kelam konusu rapora itiraz etti.
Soruşturmada şu ana kadar hiçbir ilerleme olmazken, Adalet Bakanlığı İsimli Tıp Kurumu İstanbul Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporu, Babaeski Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma evrakına girdi.

RAPORA İTİRAZ: EKSİK HAZIRLANDI

Otopsi raporunda Araz’ın bedeninin iç ve dış yüzey ve organlarının birçok yerinde yaralanma ve tahribatlar tespit edilirken, izlerin nedenleri, nasıl oluştuğu, Araz’ın boğuşma yaşayıp yaşamadığı ya da yüksekten düşme durumunun olup olmadığı üzere vefat nedenini açıklayacak hiçbir kıymetlendirme yer almadı.
Bu durum, Araz ailesinin oğullarının öldürüldüğü ve cinayetin üzerinin örtülmeye çalışıldığı tarafındaki kuşkularını arttırdı. Aile avukatı Cesim Parlak ise raporun eksik hazırlandığını belirterek itiraz etti.

Araz’ın bedeninin birçok yerinde yaralanmalar ve tahribatlar olduğunun belirtildiği raporda, “her iki bilekte bir birine paralel, yüzeysel cilt kesiklerin” olduğu bilgisi kaydedildi. Araz’dan alınan kan, idrar, burun sürüntüsü ve kapalı akciğerde yapılan incelemelerde her hangi bir alkol ve uyuşturucu hususun bulunmadığına da yer verildi.

VEFAT HALİ YER ALMADI

Raporun sonuç kısmında ise Araz’ın “beden travmasına bağlı kafatası, klavikula ve kot kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama ve pnömotoraks sonucu hayatını yitirdiği” belirtilirken, bunların hangi münasebetle yaşandığına dair ise bilgiye yer verilmedi.

Raporun yalnızca bedendeki yaralanma ve tahribatlara ait tespitlerle sonlu kalması üzerine aile avukatı Cesim Parlak, “şüpheli bir halde meyyit bulunan bir kimsenin vefatının kıymetlendirilmesi için son derece yetersiz” olarak tanımladığı rapora itiraz etti. Parlak, rapora ait eksiklikleri sıralayarak, eksikliklerin giderilmesi için hazırladığı raporu Babaeski Cumhuriyet Savcılığı’na sundu.

MUSTAFA ARAZ NASIL ÖLDÜ?

Parlak, itirazda Araz’ın mevt anından evvel rastgele bir boğuşma yaşayıp yaşamadığına ait kıymetlendirme yapılmadığını belirterek, “Ayrıca her ne kadar Mustafa Araz’ın ‘genel vücut travmasına bağlı kafatası, klavikula ve kot kırıklaıyla birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu’ hayatını kaybettiği belirtilmiş ise bedenindeki iç kanamanın yahut kafatası kanamasının bir darbeye bağlı mı, yoksa yüksekten düşme nedeniyle mi meydana geldiği de tespit edilememiştir” sözüne yer verdi.

‘HANGİ ALETLERLE YAPILABİLECEĞİ DAHİ BELİRTİLMEMİŞ’

Parlak, itiraz raporunda otopsinin hedefinin ölen kişinin mevt nedenini ve vefat sistemini saptamak, mevt orjinini aydınlatabilecek faktörleri araştırmak, vefata tesirli olabilecek faktörleri araştırmak için gerekli teknik ve laboratuvvar incelemesini yapmak ya da yapılabilmesi için örneklemek olarak sıralayarak, kelam konusu raporun eksikliklerine dikkati çekti.
Parlak itiraz dilekçesinin devamında şunları belirtti : “Dış muayene lokalizasyonları, boyutları ve özellikleri tanımlanmalı, ardından yaraların özellikleri ve beden boşluklarına uzanan trajeleri bozulmadan diseksiyon sırasında dikkatlice bu trajeler takip edilmeli, hangi alet darbelerinin hangi organlarda ne tıp lezyonlar meydana getirmiş olduğu da detaylı bir biçimde belirtmelidir. 30 Eylül 2020 tarihli İsimli Tıp Kurumu’nun raporunda Araz’ın bilhassa bileklerindeki kesiklerin hangi alet yahut aletlerle yapılabileceği dahi belirtilmemiştir.”

‘AÇIK BİR BİÇİMDE ÖLDÜRDÜLER, ARTIK ÜZERİNİ ÖRTEMYE ÇALIŞIYORLAR’

Baba Hasan Araz ise, raporun açıklanması ile birlikte oğlunun öldürüldüğü ve olayın üstünün örtülmeye çalışıldığı istikametindeki kuşkularının daha da arttığını tabir etti.
Araz, daha evvel askeriyenin kendisine ‘Oğlun intihar etti’ dediğini hatırlatarak, “Otopsi raporunda şuurlu olarak oğlumun nasıl öldüğü belirtilmemiş. Meğer otopsi raporlarında bu durum belirtilmelidir. Tıpkı vakitte oğlumu morgda gördüğümde iki elinde bağlanma izleri vardı, bunları daha evvel de söylemiştim. Otopsi raporunda da ellerinde paralel bir halde izler olduğu belirtiliyor lakin bunun nasıl olduğu belirtilmiyor. Bu oğlumun azap ile öldürüldüğünü kanıtlıyor lakin bunun dışında raporda yer alan sözler üstün körü geçiliyor. Bu halde olayın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Daha evvel de oğluma ilişkin olmayan, bir intihar notu ile olaya intihar süsü vermek istediler. Lakin intihar notu da el yazısı da oğluma ilişkin değil. Açık bir halde oğlumu öldürdüler ve artık de üzerini örtmeye çalışıyorlar. Sorumlular yargılansın istiyorum” diye konuştu. (MA)

‘İntihar etti’ denilen asker için cürüm duyurusu: Bileklerinde bağlama, bedeninde darp izleri vardıLOKAL HABER

Tez: Kuşkulu formda ölen er Mustafa Araz’ın belgesine eklenen notu diğeri yazdıGÜNDEM

Gazete Duvar