DİYARBAKIR – Demokratik Topluluk Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Leyla Inanç ve Berdan Öztürk, DTK’ye yönelik gözaltılara ait yazılı açıklama yaptı. Inanç ve Öztürk’ün açıklamasında, “Delege listemiz gözaltı listesine dönüştürüldü” sözüne konum verildi.
“Kongremize yapılan baskınların temel maksadının kurumumuzun mühürlenerek çalışmalarının engellenmesine ve külliyen faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik olduğu anlaşıldı” denilen açıklamada, DTK’nin çalışmalarında konum alan herkesin presle karşı zıdda kaldığı belirtildi.
“Akademisyenler, siyasetçiler, sendikacılar, gazeteciler, gençler, ekolojistler ve toplulukta önemli karşılığı olan birçok kesim kongremizin çalışmalarına katıldığı için, ek sunduğu için ya da delege yahut idarede mahal aldığı için faşizan bir halde konutları basılıyor, gözaltına alınıyor, darp ediliyor ve tutuklanıyor” denilen açıklamada şunlar öne çıktı;
DTK’NİN KAPISI MÜHÜRLENDİ: Kongremiz 2016 Darbe Teşebbüsünden sonra 09 Ekim 2018’de ve 26 Haziran 2020’de tarihlerinde hukuksuz bir formda basıldı. Son baskın sonrasında kurumumuzun kapısı ‘keyfi’ olarak mühürlendi. Böylelikle kongremize yapılan bu baskınların temel emelinin kurumumuzun mühürlenerek çalışmalarının engellenmesine ve son olarak büsbütün faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik olduğu anlaşıldı. Bu baskınların ikisi de hukuk dışı bir biçimde yapılmıştır. Bu baskınlarda kriminal bir hava yaratılarak kongremize ilişkin tabelalara, kongreyi temsil eden sembolik araç-gereç ve delege listemize el konuldu. Delege listemiz gözaltı listesine dönüştürüldü. Evvelki baskınlarda alınan 801 delegenin olduğu delege listemiz yasadışı örgüt listesi haline getirildi. Demokratik bir kongrenin delege listesinin operasyon listesine dönüştürülmesi 2015 sonrası yaşadığımız faşizmin en somut göstergesidir. Umumi konseyimize ‘Konuk’ olarak katılanların meskenleri bile basıldı ve DTK umum heyetinin ‘Konuk’ kartı cürüm delili olarak tutanaklara geçti.
ULUSAL BİRLİĞİ GÜÇLENDİRELİM: Cemaat nasıl ki 2009’dan sonra ‘AKP içinde’ hegemonyasını güçlendirmek için KCK operasyonları ile demokratik Kürt siyasetini likidasyon etmeye çalıştıysa artık de ‘AKP devlet içinde’ hegemonyasını güçlendirmek ve kendisini yine devlete kabul ettirmek için DTK yargılamalarını başlattı. Kürt halkına davetimiz şudur: Bu akın bütün ulusal kıymetlerimize yapılan bir hücumdur. Gelin, Kürdün özgürlüğüne el koyan ve nefessiz bırakmak isteyen bu hücumlar önünde ulusal birliğimizi daha da güçlendirelim. DTK’nin mühürlenmesi tüm sivil topluluk kuruluşlarının mühürlenmesi ile eş kıymettir. STK ve demokratik kitle örgütlerini Kongremizin yine faaliyetlerine devam etmesi için dayanışmaya davet ediyoruz.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 9 Ekim 2018’de Demokratik Topluluk Kongresi’ne yapılan baskında elde edilen haber ve evraklar doğrultusunda açılan soruşturma kapsamında 64 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
Diyarbakır merkezli başlatılan soruşturma kapsamında İzmir, İstanbul, Adana, Şırnak, Batman ve Van’da yapılan mesken baskınlarında, aralarında mekanlarına kayyım atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir ve Ayten Tekeş, Arin Zümrüt, Rojda Barış, Nesrin Şanlı, Piran Başkurt, Hüseyin Kaya, Mehmet Şengül sivil topluluk örgütü başkanları ve avukatların da bulunduğu 43 kişi gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 16 kişi 28 Haziran’da adliyeye sevk edilmişti. “Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla hakimliğe sevk edilen Fatma Bülbül, Berdan Acun, Adem Firik, Velat Esin, Aytaç Duymuş, Ömer Baran, Zekiye Yılmaz ile Aynur Aktar isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı. Tekeş, Zümrüt, Barış, Şanlı, Başkurt, Kaya, Şengül ve Ümran Baturay ise çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. (DUVAR)
Gazete Duvar
