ANKARA– CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. CHP’nin gündeme getirdiği ‘128 Milyar dolar nerede’ sorusuna ait Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına değinen Özel, “Sen bu paranın hesabını verene kadar, bu paranın hangi gün, kime, hangi kurdan, ne kadar satıldığını ve niye bu ihalelerin şeffaf yapılmadığını açıklayana kadar, biz sana bunu sormaya devam edeceğiz. Bunu sormak değil, bu soru karşısında susmak hainliktir” dedi.
‘SONUNDA TEHDİDE GEÇTİLER’
Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların AK Parti periyodunda, 24 Haziran seçimlerinden bu yana Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı vazifesini yürüttüğü sırada eridiğini belirten Özel, “Ülkenin ana muhalefet partisi, bu paranın nerede olduğunu sordu. Birinci evvel inkâr ettiler. Daha sonra lisanları döndüğünce izah ettiler. Dün en üst ağızdan, bugüne kadarki tüm tezleri kabul eden fakat mazeret üreten biçimde bir açıklama getirmeye çalıştılar ve son faz olarak, konuşmanın sonunda da tehdide geçtiler” dedi ve şunları kaydetti:
“Yani evvel inkar, yok o denli bir şey. Sonra izah lakin kimseyi ikna edememe ve artık artık tehdit süreci ve şunu söylüyorlar. ‘128 milyar dolar nerede diye sormaya devam ederseniz, vatan hainisiniz’. Sen, hesap verme makamındasın. Sen 128 milyar dolar rezervi tüket, hainlik budur. Sormak nasıl hainlik olabilir? Erdoğan diyor ki, muhalefet partisi olacaksan makbul muhalefet olacaksın, Devlet Bahçeli üzere. Kelamda muhalefet olacaksın, Milliyetçi Hareket Partisi üzere ya da susacakmışız. Cumhurbaşkanı tarafından, muhalefetin konuşmasının yasaklandığı bir sürece geliyoruz. O denli bir noktada ki, ya benim istediğim üzere konuşacaksın, ya da susacaksın. Susmazsak? Susmazsak ne olacak? Milletvekiline fezleke, partiye kapatma, üniversite öğrencisine elektronik kelepçe, derneğe kayyum, insanlara mahpus ya da konut mahpusu. Bunların hiçbirisini yapamadıklarına da terörist yaftası, hain yaftası. ‘128 milyar dolar nerede’ diye sormak şayet hainlik ise, merak etmeyin sizden korkacak değiliz, o hainliğe devam ederiz. 128 milyar doları tüketmek hainliktir. Bunu sormak vatan misyonudur. Yoksa dediğiniz üzere dersek, sizin söylediğiniz üzere söylenecek olursa evet, Nazım Hikmet’in dediği üzere biz vatan hainliğine devam edeceğiz o vakit. Sen bu paranın hesabını verene kadar, bu paranın hangi gün, kime, hangi kurdan, ne kadar satıldığını ve niye bu ihalelerin şeffaf yapılmadığını açıklayana kadar, biz sana bunu sormaya devam edeceğiz. Bunu sormak değil, bu soru karşısında susmak hainliktir.”
‘MHP BU REZALETE SUSACAK MI?’
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın, kendi şirketlerinden bakanlığa dezenfektan satmasının ortaya çıkmasının akabinde suçüstü yakalandığını belirten Özel, “Ruhsar Pekcan, aracı bir firmaya dezenfektan satmış. Piyasaya 100 liraya, aracı firmalara 100 liraya verdiği malı, aracı firmanın piyasada 150 liraya sattığı malı, direkt bakanlığa 175 liraya fatura etmiş” dedi ve şunları kaydetti:
“Şimdi, bu misyonu yaptığı sırada Erdoğan, iktidarda ve onu atamış, onun partisinin bakanı. Bundan hesap sorulması lazım. İstifaya davet ettik, istifa etmedi, Recep Tayyip Erdoğan vazifeden aldı. Artık biz bu misyona gelen Mehmet Muş’un bu husustaki bütün bilgileri, evrakları açıklıkla ortaya çıkaracak bütün bir soruşturmaya imkan verecek biçimde, şeffaf bir biçimde bu dokümanları paylaşması lazım. Mehmet Muş’tan birinci icraat olarak bunu bekleriz. Bu dokümanlar ve bunun dışındaki bütün dokümanlar teftiş şuraları harekete geçmelidir. Pekala bu Meclis ne yapacak? Anayasa der ki: Bakanlar, misyon yaptıkları müddette yaptıkları iş ve icraatlardan kanun karşısında sorumsuz. Bunun sorumlu olabilmesinin yolu Anayasa’ya nazaran, Meclis’te bir soruşturma kurulu kurulması. 300 milletvekiliyle Soruşturma Kurulu kurabiliyorsunuz, teklif edebiliyorsunuz. 360 milletvekiliyle kurulmasına karar verebiliyorsunuz ve 400 milletvekili de bakanı Aziz Divan’a yollayabiliyor, Anayasa Mahkemesi’nin önüne. Bizim milletvekili sayımız 300’e yetmiyor lakin AK Parti dışındaki partilerin yetiyor. “
‘ANAYASA MAHKEMESİ’NE HESAP VERSİN’
“Adalet ve Kalkınma Partisi bu rezalet için soruşturma kurulu kurulması için gerekli imzaları verecek mi? Bu cüreti, bu dirayeti göstermez derse, bu rezaletin ortağı olurlar. Gelin, bu soruşturma kurulunu daima birlikte teklif edelim, daima bir arada kuralım, Ruhsar Pekcan gitsin, Büyük Divan’da Anayasa Mahkemesi’ne hesap versin. Meclis ismine bu bizim misyonumuz. Yok, AK Parti bunu yapacak cüret ve dirayette değilse, bu para milletin parası. Milliyetçi Hareket Partisi çok milliyetçiyse, evvel milletin parasının korunmasına hassasiyet gösterecek. Sayımız yetiyor. CHP, YETERLİ Parti, HDP ve MHP bu komitenin kurulmasını teklif edebilecek güçteler sayısal olarak. Artık buradan MHP’ye soruyoruz: Bu rezalete sessiz kalıp, AKP’nin yaptığı her şeyde suspus olduğunuz üzere suspus mu olacaksınız? Yoksa milliyetçiliğin gereği olarak milletin parasını, yetimin hakkının hesabını soracak mısınız? Biz 136 milletvekilimizle, birinci 136 imzayı vermeye hazırız. AK Parti yapmıyorsa, MHP desteklemiyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi soruşturma önergemizi hazırlıyoruz. Bütün partilerin imzasına açacağız ve gidip ona bütün seçmenlerinin önünde, MHP’nin de önüne koyacağız. Bakalım bu rezalete susup, Ruhsar Pekcan’ı da dezenfekte edecekler mi? Bugüne kadar yaptıklarını sürdürürlerse, o vakit Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz üzerimize düşeni yapacağız ve MHP bir defa daha tarihi bir imtihandan seçmenlerinin gözünün önünde kırık bir not alarak, bir kenarda oturacak mı? Bunu göreceğiz.”
‘BU MİLLET BU YAPTIKLARINIZDAN ÖTÜRÜ SİZE HAKKINI HELAL ETMEZ’
İktidarın korona virüsü devrinde attığı adımları da eleştiren Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da katıldığı Hüsnü Bayramoğlu’nun cenazesindeki imgeleri de hatırlatarak şunları söyledi:
“Cenazelerde 20 kişi sonu var. Bakanlar katılıyorsa, hudut yok, 20 bin bireyle de yapılabiliyor. Bu türlü devlet yönetmek olmaz. Daha iftar yasağı koyduğu gün, külliyede toplu iftar yaptı. Bakın birebir çağda, birebir periyotta, birebir hadisede İngiltere’de sayısı koydular. Bütün ülke için sınırlama var. İngiliz Başbakanı aileye yer açmak için kendisi katılmadı ve sayıyorsunuz bir kişi fazla değil. Norveç Başbakanı, 10 şahıstan fazla toplanılmayacak, 13 kişilik parti verdi diye para cezasına çarptırıldı, para cezasını ödedi. Lakin siz, bakanların katıldığı bütün tertiplerde bütün yasakları ortadan kaldırıyorsunuz. Temel ceza yazması gereken İçişleri Bakanı kendisi katılıyor, kendisi teşvik ediyor, kendisi örnek alıyor. Dün de söyledim, bir daha söylerim: Bu millet, bu yaptıklarınızdan ötürü size hakkını helal etmez.”
‘MİLLETİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA PARALARI TOPLADILAR, KAÇTILAR’
2 milyar dolarlık kripto parayla yurt dışına çıktığı öne sürülen Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’e de değinen Özel kelamlarını şu sözlerle sürdürdü:
“400 bin kişi mağdur, 400 bin kişi mağdur ve devlet gerisinden bakıyor, tıpkı tosuncuğun gerisinden baktıkları üzere. AK Partili Dışişleri Bakanı’yla fotoğraf vererek, bir milletvekilinin oğlu olduğu söylenen birisiyle ziyaret yaparak ve yeniden bir milletvekilinin kardeşiyle iştirak kurarak, milletin gözünün içine baka baka bu paraları topladılar, kaçtılar. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Bu devlet birilerine düzenlemeleri, değişen kurallara nazaran düzenlemeleri yapsın diye idaresi emanet ediyor. Hükümet olmak demek, bu demek. Siz devlet olarak oraya bir düzenleme yapacaksınız, sizin vazifeniz bu. Bir alanı düzenlemesiz, kontrolsüz bırakırsanız, bu türlü birileri çarpar, sarfiyat.” (DUVAR)
Gazete Duvar
