Gazetemiz muharriri Barış Terkoğlu, “İmamoğlu’nun dozerleri damadın kapısına dayanabilir” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Terkoğlu bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın kurucuları ortasında bulunduğu NUN Vakfı’nın, Beykoz’daki imara karşıt olduğu tespit edilen okuluyla ilgili yeni gelişmeleri aktardı.

Yazıda, “İmamoğlu’nun yönettiği belediyenin dozerleri, Cumhurbaşkanı’nın damadının okulunun kapısına dayanacak.” tabirleri kullanıldı.

Terkoğlu’nun yazısı şöyle:

Lisan ucu, iki üst diş etinin iç kısmına dayanarak hava akışını kapatıyor. Ses ağızdan “nun” diye çıkıyor. Harfin de sesin de tarihi var. Fenike, Arabi, İbrani… Lisanların ortak havuzunda, “balık” sözünü “nun” karşılıyor.

Geçen pazartesi, NUN Vakfı’nın Beykoz’da, İBB iştiraki Kiptaş’tan kiraladığı yerde olanları anlatmıştım. Kurucularının Cumhurbaşkanı’nın damadı Berat Albayrak, ağabeyi Serhat Albayrak ve Sabah-ATV’nin sahibi Ömer Faruk Kalyoncu olduğu kurum, son periyodun “aile arasında” vakıflarından biriydi. Vakfın idare heyetinde ise Esra Albayrak (Cumhurbaşkanı’nın kızı, Berat Albayrak’ın eşi), Tamer Yılmaz (Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü), Fatih Nida Üye ve Gökçe Kalyoncu (Mehmet Kalyoncu’nun eşi) vardı.

2014 yılında kurulan vakıf, siyasetin de katkısıyla süratle büyümüştü. Bakanlık oluruyla imar kolaylığı sağlanan, Bakanlar Şurası kararıyla vergiden muaf tutulan vakfın, Beykoz’da üç yıl evvel yaptığı kiralama, yeni İBB idaresi tarafından mercek altına alınmıştı.

İBB müfettişlerinin hazırladığı rapor, 8 pafta, 360 parselde kayıtlı, “özel orman alanı” statüsündeki arazinin, İBB iştiraki olan Kiptaş tarafından, tam da mahallî seçim arifesinde, 1 Aralık 2018 tarihinde, kiralanmasındaki sıra dışılıkları ele alıyordu. 15 Ekim tarihli raporda anlatılanlara nazaran, toplamı 554 bin 843 metrekare olan parselin 267 bin 858 metrekarelik kısmı, üç modül halinde, en az 49 yıllık kontratlarla, toplamda aylık 19 bin 120 lira+KDV üzere çok düşük bir bedelle kiralanmıştı.

İBB, bu olayın akabinde Beykoz ve Bakırköy cumhuriyet savcılıklarına cürüm duyurusunda bulunmuştu. Kelam konusu kiralamada imzası olanların yargılanmasını isterken mukavelenin de iptalini istiyordu. Öte yandan kamunun uğradığı 6 milyon 526 bin 269 liralık zararın (KDV hariç), ortalarında bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun da olduğu periyodun bürokratlarından tahsil edilmesini istiyordu.

Özcesi, müfettişlere nazaran, halkın yeri hukuksuz formda, kamuyu ziyana uğratılarak vakfa devredilmişti.

İMARA TERS İNŞAATLAR

Geçen yazıda anlattığım bu olayın akabinde yeni bilgiler edindim.

Müfettişlerin bunlarla yetinmediğini, hem kiralanan 360 No’lu parselde hem de vakfın NUN Okulları’nın halihazırda var olduğu 355 ve 356 No’lu parsellerde, inceleme için İmar Müdürlüğü’nü görevlendirdiğini söylemiştim. Yazımın akabinde, belediye kaynaklarından, İmar Müdürlüğü’nün birinci incelemesini tamamladığını ve raporunu sunduğunu öğrendim.

Tespite nazaran, kelam konusu yerde, Ömer Faruk Kalyoncu’nun RSY İnşaat’ı tarafından yapılmış bir dizi yapı bulunuyor. İBB yetkilileri, yapıları incelemiş. Rapor, 355 No’lu parselde toplam 14 yapı, 356 No’lu parselde 8 yapı göründüğünü söylüyor. Yapılan incelemede, kiralanan 360 No’lu parselde de aktiflik ve faaliyetlerde kullanılan bir dizi bina tespit edilmiş.

Pekala, sonuç ne?

Müdürlüğün raporunun özeti şu:

– 355-356 No’lu parseldeki binalardan bir kısmı, imar planında belirlenen yapı yaklaşma sonunu aştı. Bu parsellerde taban alanında 432 metrekare, toplamda ise 1506 m2 fazla inşaat yapıldığı tespit edildi.

– Bu tespit Beykoz Belediyesi’ne yazı ile bildirildi. Ruhsat ve iskân dokümanlarının iptal edilerek süreç yapılması istendi.

– Beykoz Belediyesi’nin süreç yapmaması halinde İBB’nin devreye gireceği söz edildi.

– NUN Vakfı’nın, İBB’nin Kiptaş iştirakinden kiraladığı 360 No’lu parselde ise NUN Okulları tarafından spor alanı, ahşap sera, güvenlik kulübesi, uzay müşahede konutu üzere işlerde kullanılan toplam 3 bin 277 metrekare ruhsatsız yapı tespit edildi.

– İBB, Beykoz Belediyesi’nden bu yapıların da kaldırmasını istedi.

İBB’nin resmi raporla tespiti, yapılmasını istediklerinin özeti bu…

ZABITA İLE POLİS KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR

Karşımızda “aile arasında” bir vakıf örneği daha var. 49, 50, 51 yıllık mukavelelerle kamu topraklarını uygun bir bedelle kiralıyor. Orman alanlarına, belediyenin tespitine nazaran, imara muhalif yapılar inşa ediyor. Buradaki okullarda, yıllık 50 binden 120 bine değişen fiyatları ödeyebilen şanslı öğrencilere eğitim veriyor. Sonuçta el değiştiren belediyenin müfettişleri bu durumu tespit ediyor.

Pekala, bundan sonra ne olacak?

Bir vakitler belediye lideri olan Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu’ndaki Gökkafes’i yıkmak istediğinde olanlar tahminen de tekrar edecek.

İBB, Beykoz Belediyesi’ne “gereğini yap” dedi fakat kimse AKP’li belediyenin “gereğini yapacağını” düşünmüyor. Bu durumda, İBB’nin devreye girerek, yaptığı incelemenin sonucunda ortaya çıkan kanunsuzluğu düzeltmesi gerekecek. İmamoğlu’nun yönettiği belediyenin dozerleri, Cumhurbaşkanı’nın damadının okulunun kapısına dayanacak. Zabıta ile polis tekrar karşı karşıya gelecek. Halkın polisi, halkın olan araziyi halktan koparan iradeyi savunmaya zorlanacak. Neresinden bakarsanız “Devlet nereye” diye sorduran bir olay.

Bir oltanın ucunda ya da bir deniz çukurunda. Kuyruğu kıvrılmış balığa bakıp “nun” diyoruz. Balığın lisanı olsa sana denizi gösterecek: Denizi ben yemedim, denizi ben içmedim…

Cumhuriyet