AKP’li kaynaklar öncelikli olarak evrakların sızdırılmasını “FETÖ operasyonu” olarak nitelendiriyor. Bununla ilgili olarak da 17-25 Aralık süreci örnek gösteriliyor. 17-25 Aralık sürecinde de “asıl maksadın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğuna işaret edilirken, TÜGVA’daki olayda da birebir halde Bilal Erdoğan üzerinden direkt gayenin tekrar Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu” söz ediliyor. Bu nedenle yakın süreçte gerek İçişleri Bakanlığı’nca gerekse Adalet Bakanlığı’nca “gerekli operasyonlar başlatılarak dokümanların kamuoyuna sızdırılmasının ardındaki güç odaklarının açığa çıkarılacağı” konuşuluyor. AKP kanadı ayrıyeten son devirde “ABD ile Türkiye ortasındaki ilişkilere” göndermede bulunarak “ABD’deki kapalı bir elin tekrar FETÖ’nün hücrelerini uyandırdığı” kaydediliyor.

‘BÜROKRAT ETKİSİ’

AKP’li kaynaklara nazaran dokümanların sızdırılmasının bir öbür nedeni ise “olası bir iktidar değişikliğinde yeni gelen iktidara göz kırpmaya çalışan bürokratlar”. Kaynaklar, bu durumun nedenini şöyle anlatıyor: “Salgın nedeniyle yaşanan ekonomik buhrandan yorulan halkın bize yansısı var. Bu durumu fırsat bilen bürokratlar da var. Bu bürokratlar, halkın bu reaksiyonundan hareketle, muhtemel bir iktidar değişikliğinde kendilerine yer yapmak için muhalefete bilgi sızdırmaya çalışıyor.”

‘MUHALEFETİN GÜCÜ’

AKP, dokümanlara ait bir başka nedeni de “muhalefet kanadından iktidara yönelik açıklamaların artık kamuoyu tarafından da kabul görmesi” olarak açıklıyor. “Halkın iktidar tarafından gelen açıklamalara temkinli yaklaştığı, buna karşılık muhalefet partisinin tezlerinin kamuoyunda daha fazla inandırıcı bulunduğu” söz edilirken “AKP’nin son genel seçimlerde birtakım vaatleri vardı, iktisatta peyder pey büyüme hedefleniyordu. Lakin kimse salgını öngöremedi. Salgının yıkıcı tesirleri devam edince bu kere canı yanan beşerler muhalefete sarılmaya başladı. Birtakım telaffuzlar var ki hakikat değil lakin alanda yanlışsız olmayan telaffuzları düzeltmek zor” değerlendirmeleri yapılıyor.

Cumhuriyet